SOKRATES: Ruh, varlığıyla, beden için hayaf nedeni olan şeydir, ona soluk alıp verme ve tazeledi güçlenme imkanı sağlar.Bu imkan ortdan kalktığında, bedensel yaşama gücünü jaybeder ve ölür.
Kratylos diyaloğunu ilk okuyuşum degıl ama sanki ilk defa okumuş gibiyim. Niye derseniz? Muthiş bir çeviri olmuş çünkü , okuması aşırı keyif veriyor okuyucusuna.
Eğer farklı bir çeviriden okumuşsanız bir de bu çeviriden okumanızı tavsiye ederim:)
Gelelim diyaloğun konusuna, konu 'ad' tartışması. Adlandırmalarımız doğal mıdır yoksa uylaşımsal/uzlaşımsal mıdır? Sokrates her iki görüşü de masaya yatırarak inceliyor. Dil tartışmlarının mihenk taşı olması hasebiyle her okuma da diyaloğun farklı bir tarafı daha çok dikkatinizi çekiyor.
Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim:)))
SOKRATES: Öyleyse, o daima geçip gitmekteyse, ilkin buyken, sonra şu oluyorsa, onun kendisine doğru bir şekilde hitap etmemiz mümkün müdür? Ya da zorunlu olarak aynı anda tam biz konuşurken hemen kendisinden başka bir şey haline geliyor ve hareketine devam edip artık biraz önce olduğu halinde kalmıyor mu?
KRATYLOS: Zorunlu olarak.
HERMOGENES: Zeus adına, ben de öyle sanmıyorum. Ancak Hesiodos'un şu sözleri bana güzel görünüyor: "Azın üstüne az da koysan, işe yarar." Öyleyse sen az bir şey de yapsan, daha fazlasını yapmış gibi olacaksın, usanma, ancak hem borçlu olduğun Sokrates'e hem de bana bir hayırseverlik yap bari.