Bu yapma iradesini yönlendiren kültür temelinin yerini satılabilirlik alınca, bir anda kültür meselesi gündem dışı hale geliyor. Dosdoğru kültürel kirlilik oluyor
Eğer biz, yüce insanın güzel bir dünya inşa etmek için yola çıktığını düşünüyorsak, bu insanları unutan bir dünya olamaz; bir pathos, bulanıklık, bir etkileme dünyası da değildir inşa edilecek dünya
Geçen asrın ortasından itibaren sanayileşmenin getirdiği felaketi konut şartları ile aşmak isterken, yeşilliği, tabiatı düşünmeden, tabiata uygun olmayan vahşi mahalleler meydana getirdik.
Nietzsche’nin bir sözü var: “Batan güneşi severim, çünkü o doğacaktır. Devrilen sütunu severim, çünkü o tekrar dikilecektir.” Biz en büyük batan güneştik. Evvela battığımız için daha evvel doğmak ihtimalimiz var.
Batan güneşten İslâmî düşünceyi mi kastediyorsunuz?
Hayır, Osmanlı dünyasını.
İbadeti her şeyi halledecek tek güç addediyor Müslümanlar. İslâm’ın gündemindeki ilkelerin en önemlisi tevhid ilkesi. İnsanın söylediğiyle yaptığının tamamen aynı olması lazım geldiği şeklindeki ilke. İnanç ile yapılan arasındaki münasebet bütünlüğünü modern İslâm âlemi hiçbir şekilde tesis edemiyor.