#sinema ya uyarlanan harika bir kitap.
Louisa May Alcott’ın, aile ve çevresel ilişkilerde iletişimin önemini ön plana çıkardığı #küçükkadınlar 'ın hanım karakterleri; lüks hayatın nimetleri kılık kıyafet, şölenler, davetlere zaafı olan Meg, naif ve nahif Bety, rahat tavırlar sergileyen ama aynı zamanda da romantizm seven Amy, maskülen tarzı olan geleceğin yazarı Jo, March kardeşler. İnsanların yaşamalarından dört yılını çalan, 12 Nisan 1861 26 Mayıs 1865 yılları arasında Amerika'nın iç savaşındaki kızlardeşler, Dogmalara bağlı, katı kuralcı, dogmatik olarak kadınlar üzerinde yapılan dini baskıların karşısında kendi ideallerine uygun yaşamaya çalışırlarken, savaşın sivil topluma verdiği yokluk ve yoksullukla yaşamlarını idame ettirme çabaları onların savaşıydı.
Bir babanın cepheye gitmesi, ardında bıraktığı eşi ve kızlarının, yakın komşuları Bay Laurence ve torunu Teddy'nin yüreği ısıtan dostluklarında moral bulmaları samimi insan ilişkilerini yansıtan bölümler olmuş. Kardeşlerin çocukluktan yetişkinlik dönemine geçişte konuk olduğumuz yaşamlarının her evresinde anne Bayan March'in kızlarının arkasında duruşu ve yalnız bir anne olmanın sorumluluğunun ağır yükü, savaşın sivil toplum üzerindeki etkisi, duygular, her şeye rağmen umudu hep yaşatabilmek, hayata bakışın nasıl olduğu, aile ilişkileri, gerçek bir dost olabilmenin ve böyle bir dosta sahip olmanın erdeminin vurgulandığı paragrafların yüreğe dokunuşu, okumaya güzellik katmış.
İyi Eşler ve Jo'nun Oğulları kitapları da listemde ilk fırsatta okuyacağım. Dönem romanları severlere tavsiyemdir.
