Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Bilmelisin ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun. pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
Gerçek affediş, dengesizlikten, güçlü duygular eşliğinde travmayı ifade ederek anlayışa varma sürecidir. Gerçek affediş, gücümüzü ve dayanıklılığımızı artırır, ruhumuzu dengeye ulaştırır.
İçinizden bir türlü atamadığınız suçluluk duygusu ve değersizlik duygusu enerjinizi tüketir, motivasyonunuzu ve kontrol duygunuzu kaybettirir.
Bunlardan herhangi biri sizin durumunuza İşaret ediyorsa yaşamınızda kendinizi ya da başkalarını affedemediğiniz için kızgınlık, incinme ve öfke halatı ayaklarınıza dolanmış, sizi ileriye adım atmaktan alıkoyuyor olabilir.
Affetmemek, enerjinizi çalar, kendinizi sevmenizi engeller, sizi yaşam hazzından mahrum eder, geleceğe umutla ve coşkuyla bakmanızı engeller.
Affetmek, öfke ve intikama yatırım yapmaktan vazgeçmektir. Neye yatırım yaparsak o çoğalır. Affetmek, hayatımızın en özgürleştirici ve zenginleştirici yatırımıdır.
Bilmelisin ki...
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor. Akraban olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güveni öğrenebiliyorsun. Aile her zaman biyolojik değildir.
Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olurlarsa olsunlar, en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilirler. Onları affetmek gerekir.
Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. İnsanın kendisini de affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki...
Yüreğin ne kadar kan ağlarsa ağlasın, dünya senin için dönmesini durdurmuyor.