Yeni Bir Çağ İçin Kavram Dağarcığı

Küçülme

Kolektif

Küçülme Quotes

You can find Küçülme quotes, Küçülme book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
DURAĞAN DURUM İKTİSADI
Bundan böyle sorulması gereken soru, ekonomik büyümeyi ne zaman sonlandırmamız gerekeceği değil, bir durağan durum ekonomisine geçiş için ne kadar küçülmemiz gerektiğidir. Bu geçişi ne kadar çok ertelersek, gerekli olan küçülme seviyesi de o derece artacaktır.
“Amaçlar krallığında her şeyin ya bir fiyatı ya da onuru vardır.” Emanuel Kant
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Daha fazlası değil, daha farklısıyla iyi yaşayabiliriz.
Özellikle 1950'lerden sonra kamu politikaları yoluyla kırsal küçük üreticiye ve işçi sınıfına maddi tavizler dağıtılması Türkiye hükümetlerinin ortak bir pratiği olmuştur.
Kimse özgürlükten vazgeçmek istemez. Ancak mesele şu kararı verirken çok daha karmaşıktır: Özgür kalmak için mal varlığımın ne kadarından vazgeçmeyi göze alıyorum ve özerkliğimi korumak için yaşam standartlarımda ne derece radikal bir değişiklik yapacağım?
Sayfa 94 - Bettelheim,1991’den alıntıKitabı okudu
Yoksulluğun çözümü büyümeden geçmez, dolayısıyla yeniden bölüşümü kabullenmek zorundayız.
Reklam
Bakım, misafirperverlik, sevgi, kamu görevi, doğayı koruma ve manevi tefekkür - bu ilişkiler ve "hizmetler" tarih boyunca kişisel kâr mantığı altında şekillenmedi. Bugünlerde ise bu ilişki ve hizmetler giderek GSYH ekonomisinde değeri belirlenen ve ödenen mübadele nesneleri halini alıyor. Kâr odaklı motivasyonlar ahlaki ve özgeci davranışların yerine geçiyor ve toplumsal refah da bunun sonucunda azalıyor.
Sayfa 26 - Metis Yayınları
Kapitalizm ve tüketim kültürü başkaları tarafından verilen kararlara eleştirel yaklaşmayan, kabule yatkın bir halk kitlesi üretir. Bu durum önce görece önemsiz meseleleri ilgilendirir -maddi, organizasyonel ve teknik meseleler- fakat nihayetinde materyalizmin temelini oluşturan davranışsal kalıpların ve toplumsal anlamların kabulünü içerir.Toplumumuz teoride teknolojik ve ekonomik açıdan güçlü bireyler üretir. Ancak gerçek bunun tam tersidir.
Gelişmiş ülkelerde son otuz-kırk yıl içinde kişi başına düşen gelirin iki katına çıkmış olmasının yaşam memnuniyetini artırdığına yönelik bulgular oldukça az, ancak söz konusu gelir artışının iklim değişikliği ve diğer kasıtsız sonuçlarından dünyanın en yoksul bölgelerinin zarar göreceğini gösteren bir hayli bulgu mevcut. Dahası, zengin ve yoksul kesimler tercihlerin alım gücüyle ağırlıklandırıldığı bir ekonomide sınırlı kaynaklar için rekabet halindeler, ki bunun bir sonucu aynı anda hem yetersiz beslenme hem obezite krizlerinin ortaya çıkması. Eşitliğin artmasıyla toplumsal ve sağlıksal problemlerin düşmesi arasında güçlü bir ilişki var. Bu ampirik bulgu, zengin ülkelerdeki tüketimin hayat standartlarından taviz vermeden önemli bir ölçüde düşürülerek en fakir ülkelerde temel insani ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak kaynakların açığa çıkarılabileceğini gösteriyor.
Yoksulların Çevreciliği
Küresel Güney’de altın madenlerinde meydana gelen cıva sızıntıları, açık ocak bakır ve kömür madenciliği, petrol ve kereste çıkarımı, monokültür (tektip) tarım pratiklerinden kaynaklanan ormansızlaşma ve erozyonla hidroelektrik barajlar milyonlarca hektar araziyi tahrip ediyor ve bu bölgelerde yaşayan yoksul kesimin sağlığı üzerinde yıkıcı etkiler bırakıyor. Buna ek olarak sanayi, tarım, elektronik parça üretimi ve gemi sökümünden kaynaklanan tonlarca toksik atık da yoksul ülkelere ihraç ediliyor.
Carmin ve Agyeman 2011
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.