Yunanlar Filistin topraklarını işgal etmiş ve MÖ 332 civarında Büyük İskender'e, sonra onu takip eden Ptolemaios Hanedanı'na, sonra Selevkos İmparatorluğu'na tâbi olmuşlardır.
Roma İmparatorluğu hükümranlığına kadar bu durum böyle devam etmiştir. Roma İmparatorluğunun Kudüs'ü yönetmesi için atadığı ve en çok öne çıkan ilk yöneticilerden biri yahudi herod'tur
Sandık, tapınağın en derin ve kutsal oyuklarında tutulmalıydı, fakat
Süleyman'ın Tapınağı'nın yıkıldığı sırada o bile kayıptı. Hahamlara göre, Mesih'i bekler şekilde, Tapınak Tepesi'nin altına gömülmüştü.
Modem Yahudi dininin ikinci Tapınak sonrasında şekillendiğini söylemek yanlış olmaz.
Tapınak Yunan kültürel emperyalizminden korunmalarını sağlayacak bir kalkan görevi görmüştür.
Kubbetüs Sahra,
Bu yapı lbrahim'in lshak'ı kurban etmek için üzerine bağladığı söylenen taşa ev sahipliği yapmaktadır. Aynı taşın Süleyman'ın Tapınağı'nın sunağı olduğuna ve aynı zamanda buranın
Muhammed peygamberin ,İbrahim, Musa ve İsa ile onlara dualar20ı ile rehberlik etmek üzere cennette buluşmak için kanatlı
bir küheylanın üzerinde dünyadan yükseldiği yer olduğuna
inanılmaktadır.
Sürgün döneminde yapılan uğraşlar Hıristiyan idealleri
için de Tapınağa olan bakış açısını değiştirmiştir. Tanrının sunduğu örneğin izlenmesi gerektiği düşüncesi hakim olmaya başlamıştır
Ortaçağ ve Rönesans Avrupa için egemen olan mimari yaklaşımlarda daha önemli olan yeni binaların ilk Tapınağa uygun bir biçimde yapılmasıdır
on dördüncü yüzyıldan itibaren Türk Osmanlılar ve Araplar arasındaki uzun süren, zorlayıcı gerilimlere rağmen
Tapınak Tepesi İslami otoritelerinin (Vakıf) yasal idaresi altına alınmış ve Kudüs İsrailliler tarafından yönetilse bile bu şekilde
kalmaya devam etmektedir