Halide Nusret Zorlutuna harika bir yazar, şaire, anne ve Vefalı bir öğretmen. Öğrencilerini Ve Ülkenin her efradını bir evlat sayan örnek alınacak bir öğretmen. Zorlutunayı ifade edecek kelimeler seçmek gerçekten zor. Kitabın akıcı dili sizi kitabın içinde yaşatıyor.
Vatan, millet sevgisinin ve aşkın en güzel ifadelerini şiirleştiren kadın... Bir yanı en naif ve temiz duygularla bezenmişken; bir yanı kaya gibi sağlam ve tutkulu bir ruhun kaleminden çıkan her satır, Türk kadınını temsil etmek için vâr olmuş sanki. Halide Nusret Zorlutuna'yı okumak; bir kadının hem ne kadar güçlü ve yoğun hem de ne derece naif ve ince duygularla yaşadığına şahit olmak...
Küller'imde yaşatmak istediğim vaka ve kahramanları için "muhayyel" (hayal edilmiş) diye dudak bükenler var, onlara sorarım:
Her gün hakiki hayat tipleri önünde o kadar bulanan zavallı ruhlarımız, "hayal" adlı mübarek teselliyi kitaplarda da bulmasın mı...?
Halide Nusret Zorlutuna'nın ilk eseri...
Küller'i okuduktan sonra Halide Nusret Zorlutuna'nın Türk edebiyatındaki önemini bir kez daha anladim.
Roman önce Halide Nusret Zorlutuna'nin hayatini anlatıyor sonra Namık ve Suzan adlı kişilerin kıskançlık ve aşk üçgenini anlatıyor .Kıskançlığın ne kadar kötü ve o kadar da muhteşem duygusallıkta işlenmiş güzel bir roman.Siz değerli okuyuculara tavsiye ederim.
İçime damla damla "ölüm" çöküyor. Bu soluk mavi gökte, bu gümüş afaklarda²⁰⁷, bu ıslak toprakta hep ölüm... Hep ölümün sonbahara ve sonbaharın ölüme benzeyen o gizli, o acı yeisi var!...
207 Afak: Ufuklar.