Kültürel Dönemeç

Fredric Jameson

Kültürel Dönemeç Quotes

You can find Kültürel Dönemeç quotes, Kültürel Dönemeç book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aynı’nın mutlak fark aracılığıyla varlığını sürdürmesi değişime olan güveni sarsar, çünkü bundan böyle tek kavranabilir kökten degişim, değişimin kendisine bir son vermekten ibaret kalacaktır. Buradaki mantıksal çatışkı, düşüncenin gerçekten de önünün tıkanması ya da felcine neden olur, çünkü bir başka sistemi düşünmenin olanaksızlığı, hali hazırdaki sistemin iptal edilmesi yolu hariç, libidinal yatırımlarımızdan ruhsal alışkanlıklarımıza değin deneyimsel olarak bildigimiz her şeyin kaybıyla ve bilhassa tüketim ve modanın yapay heyecanları olarak fantezileştirilen ütopyacı imgelemin kendisine olan güvenin sarsılmasıyla son bulur. Fakat bu, eski birey özneyi bireysel aşırı tüketim aracılığıyla etkili biçimde merkezsizleştiren Bahtinci ayrışıklıklara, farklılıklar karnavalına, libidinal heyecana ve aynı zamanda hiper-bireysellik gibi çağdaş kapitalist kenti pazarlama ve satmanın olanaklı olmasına karşı, tam da ideolojik ve düşsel bir zemin oluşturur.
Sayfa 70 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Postmodernizme dair yaklaşımımın totalize edici olduğu kimsenin gözünden kaçmadı. Ancak bugün ilginç olan soru, bu bakış açısını neden benimsediğim değil, neden bu kadar çok insanın bu bakış açısını skandalvari olarak gördüğüdür (ya da görmeyi öğrenmiş olduğudur). Eskiden soyutlama, fenomenleri, özellikle tarihsel fenomenleri anlaşılmaz ve uzak kılmanın stratejik yollarından biriydi; alelacele bir işe dalındığında -yıldan yıla kültürel ve enformasyonel iletilerin, art arda gelen olayların, acil önceliklerin deneyimiyle- soyut bir kavramın yarattığı beklenmedik mesafe, görünüşte özerk ve ilgisiz olanlar arasındaki ilişkilerin ve normalde yalıtılmışlık içinde ve teker teker anımsadığımız şeylerin ritimlerinin daha bir küresel nitelenmesi, biricik bir kaynaktır, çünkü özellikle önceki bin yılın tarihi bizim için daima en az ulaşılabilir olandır. O yüzden tarihsel yeniden kurma, küresel niteleme ve hipotezler öne sürme, yakındaki "vızıltılı karışıklıktan" soyutlamaya gitme, günümüze yönelik daimi kökten bir müdahale ve kör kadere karşı direniş vaadiydi.
Sayfa 45 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Reklam
Foucault'nun çoklu konumlarının çift anlamlılığı (belirsizliği), fakat aynı zamanda ve genel olarak yapıtının sonuçları, yalnızca ve yalnızca siyasalın ya da diğer bir deyişle, yalnız başına tahakkümün bir retoriğiyle uyumludur ve ekonomik yapıları dışlamaktadır. Herhangi bir tümleyici kurtuluş ya da ütopya nosyonunu es geçen ya da uzakta tutan bir iktidar retoriği, istesin ya da istemesin, Hobbesçu bir insan doğasının kötülükleri nosyonunu geri besler. Her ne kadar tutarsız olsa da, Foucault'nun konumlarınn, 1960'larda ortaya çıkan ve pek de bir güçlük olmaksızın, bir yandan ataerkil yetke ve hiyerarşiye eleştirel olan feminist bir siyaseti, ve genelde kurumlara ve devlete düşman olan anarşist bir siyasete dönüşen yetkeci karşıtı siyasette, duyarlı bir noktayı açıkladığı bellidir.
Sayfa 114 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Şimdi duyumsamaya başladığımız şey -ve bizatihi postmdernitenin en azından kendi zamansal boyutu içinde daha bir derin ve daha temel kuruluşu olarak ortaya çıkmaya başlayan şey-bundan böyle, her şeyin moda ve medya imgenizin sürekli değişimine boyun eğdiği yerde artık hiçbir şeyin değişmediğidir.
Sayfa 69 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Marx’ın Hegelci sistemi tamamlayacağı yüceltilmiş insan kolektivitesi, ultra-modern Prusya Devleti'nin despotik ve fanatik reaksiyon içine beklenmedik geri çekilmesiyle, tarihin sonu yolunda durdu.
Sayfa 88 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Bugünün piyasa kuramcıları, şimdi, her nasılsa "doğal" olduğu ve insan doğasında derinden kökleştiği varsayılan ve piyasa toplumunun savunusu içinde aynı fantezileri diziyorlar; bu suretle onlar, insanoğlunun ortak üretimi kendi eline almaya ve planlamaya giderek kendi geleceğini denetlemeye ya da en azından etkilemeye ve değiştirmeye yönelik Prometheusçu çabalarına karşı eylemektedirler (geleceğe ilişkin deneyimin kendisinin aslında yetersiz olmasa bile güçsüzleşmiş gibi görünme noktasına geldiği bir postmodernite içinde, artık özellikle anlamlı gibi görünmeyen bir şeydir bu).
Sayfa 80 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Reklam
Hegel, olasılık ya da bugünkü adıyla olumsallığın pekâlâ farkındaydı; ve onun geniş sistemik anlatıları içinde zorunlu bir olumsallık, her ne kadar üzerinde belirgin biçimde ısrarla durulmasa da, her zaman beklenir; böylece ortalama okuyucu, Hegel'in buna olan kendi bağlılığını görmezlikten geldigi için affedilmektedir. Yine de, olasılık ve olumsallık düzeyindeki sistemik süreçler, kaçınılmaz olmaktan oldukça uzaktır; bunlar, durdurulabilir, işin başında bastırılabilir, yönü değiştirilebilir, yavaşlatılabilir vs. Hegel'in önceden gerçekleşen olayların zorunluluğu ve anlamını sadece yeniden keşfetmeye çalışan perspektifinin bir geçmişi düşünme perspektifi olduğunu anımsayın: Alacakaranlıkta uçan ünlü Minerva’nın baykuşu.
Sayfa 181 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Eğer klasik kapitalizmin genişletilmiş bir üçüncü aşamasının kültürel mantığı olarak postmodern moment, şimdiye kadar varlığını sürdüren birçok sosyoekonomik farklılık alanlarını (kolonileştirmeleri ve meta formu tarafindan emilmeleriyle) ortadan kaldıran bu sonuncusunun şimdiye kadar daha saf ve daha türdeş bir ifadesiyse, o zaman, tarih anlayışımızın zayıflıyor olduğunu, ve daha da önemlisi, bizatihi üretim biçimi gibi kavramların küreselleştiriciliğine ya da totalleştiriciliğine karşı direncimizin, kesinlikle kapitalizmin bu evrenselleştiriciliğinin bir işlevi olduğunu ileri sürmek anlamlıdır.
Sayfa 53 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Klasik Marksist görüş açısından, geleceğin tohumları hâlâ yaşanan şimdiki zamanın içinde bulunur ve bunlar hem çözümlemeyle hem de siyasal praksis aracılığıyla kavramsal bakımdan şimdi yaşanan zamandan ayrı tutulmalıdır. (Marx, çarpıcı bir ifadeyle, Paris Komünü işçilerinin gerçekleştirecekleri hiçbir idealleninin olmadığını ifade etmiştir; işçiler yalnızca henüz doğmakta olan yeni toplumsal ilişki formlarını, mevcut durumda kışkırtmaya başladığı eski kapitalist toplumsal ilişkilerden ayırmaya çalışmışlardır.)
Sayfa 40 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Bilginin iktidarla, epistemolojik olanın tahakküm siyasetiyle özdeşleştirilmesi, bizatihi siyasalı, ayrı bir durum ya da praksis olanağı olarak ve tüm bilgi ve ölçüm biçimlerini disiplin, denetim ve tahakküm formlarına çevirerek eritmeye yönelir, doğrusu adamakıllı dar biçimde siyasalı büsbütün tahliye eder.
Sayfa 114 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.