Mukayese aklın işiydi, gönlün değil. Gönül bir seferde verirdi hükmünü ve o hüküm gerçekten sana ait olurdu. Oysa aklın verdiği hükmün içinde, senden başka yüz bin kişiye ait yüz bin nas olmak zorundaydı. Ne yapacaktı? Ne diyordu gönlü? İşte bu aptalca soru bile aklın oyunuydu. Gönül katiyen "Ne yapacağım?" diye sormazdı kendine. Yapardı.