Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı Meali

Mahmut Kısa

Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı Meali Sözleri ve Alıntıları

Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı Meali sözleri ve alıntılarını, Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı Meali kitap alıntılarını, Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı Meali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bakara Suresi
"Ey Rabbimiz, güç yetiremeyeceğimiz sorumluluğu bize yükleme! İnsanın dayanma gücünü esasen aşmasa bile, bizim eksikliğimizden ve irâdemizin zayıflığından kaynaklanan sebeplerle, başarmakta zorlanacağımız, altından kalkamayacağımız ağır sorumluluklarla, dehşet verici belâ ve imtihânlarla yüz yüze getirme bizi, ya Rab! Günahlarımızı bağışla, bizi affet, bize merhamet eyle! Sensin bizim Mevla'mız, efendimiz, gerçek dostumuz! O hâlde, senin ayetlerini inkâr eden kâfir topluma karşı bize yardım eyle, ya Rab! "
Bakara Suresi
216. Her ne kadar hoşunuza gitmese de, haksızlıklara karşı Allah yolunda savaşmak size farz kılınmıştır.Gerçi savaşın sıkıntı ve acılarına katlanmak zordur fakat zulmü engellemenin başka çıkar yolu kalmamışsa, daha büyük acıları önlemek için gerekirse savaşılmalıdır. Demek ki, sizin hoşlanmadığınız bir şey aslında sizin için hayırlı olabilir, hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü sonuçlar doğurabilir. Neyin faydalı, neyin zararlı olduğunu en iyi Allah bilir, siz bilemezsiniz. Öyleyse, bilgi ve tecrübesi sınırlı olan insanoğlu, her şeyi bilen Allah’ın rehberliğine muhtaçtır.
Reklam
Al-i İmran Sûresi
200. Ey iman edenler! Allah yolunda mücâdele verirken, karşınıza çıkabilecek zorluk ve sıkıntılara sabredin, zulme karşı toplumsal direnç göstererek birbirinizle sabırda yarışın! Gerek düşmandan gelebilecek saldırılara, gerek şeytânî vesveselere ve ayartılara karşı her an uyanık ve hazırlıklı olun ve bir de, Allah'tan gelen ilkeler doğrultusunda hayatınıza yön vererek kötülüğün her türlüsünden titizlikle sakının ki, böylelikle umduğunuz o zafer ve kurtuluşa erebilesiniz!
Nisa suresi
79. Ey insanoğlu! Sana ulaşan her iyilik, onu kendi irâdenle çalışarak elde etmiş olsan bile gerçekte Allah'tandır. Çünkü bütün iyiliklerin, güzelliklerin kaynağı O'dur. Seni yaratan, iyilik yapma kudret ve irâdesini sana bahşeden ve bu iyilikleri yapmanı emreden, Allah'tır. Başına gelen her kötülük de, Allah'ın katından, yani O'nun izni ve irâdesi ile olsa da senin kendi günahın yüzündendir. Çünkü Allah, yapılmasına onay vermediği hiçbir şeyin müsebbibi değildir. Eğer sen, Allah'ın sana bağışladığı imkân ve yetenekleri O'nun istediği yönde kullanmayıp cezayı hakketmişsen, bunun sorumlusu yalnızca sensin.
Bakara Suresi
276. Allah, fâiz ve tefecilikle elde edilen kazancı, yani ribâyı bereketsiz kılar, sadakaları ise kat kat artırır. Nitekim, fâiz ve tefeciliğin yaygınlaştığı toplumlarda, çıkarcılık ve bencillik duyguları egemen olur. Sürekli sınıf çatışmaları, anarşi ve sosyal bunalımlar yaşanır. Karşılıksız yardım ve İyiliklerin yaygınlaştığı toplumlarda ise, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma duyguları hakim olur. Refah ve zenginlik, toplumun her kesimine yayılır. İşte bu yüzdendir ki, fakirlere verilen sadakalar cennet nîmetlerine, fâiz kazançları ise cehennem azâbına sebep olacaktır.
Bakara Suresi
286. Allah hiç kimseye, gücünün üstünde bir sorumluluk yüklemez. İnsanın kendi özgür irâdesiyle, bilerek ve isteyerek yaptığı iyilikler kendi lehine, bilerek ve isteyerek işlediği kötülükler de kendi aleyhinedir.
Reklam
Mâide Suresi
55. Sizin yardımcınız, koruyucunuz ve gerçek dostunuz kâfirler ve münafıklar değil; ancak Allah'tır, O'nun Elçisidir ve tam bir teslimiyetle O'na boyun eğerek namazlarını kılan, zekâtlarını veren müminlerdir!
Enam suresi
35. Ey Peygamber! Eğer bu inkârcıların senin dâvetinden yüz çevirmeleri ağırına gittiyse, haydi gücün yetiyorsa, yerin derinliklerine inebileceğin bir tünel aç; ya da göğe yükseleceğin bir merdiven daya da, onlara bir mûcize getir bakalım! Sakın böyle bir işe yeltenme! Zira toplumda zihinsel ve ahlâkî devrimin gerçekleşmesi için doğru yöntem bu değildir. Allah dileseydi, insana verdiği irâde ve tercih yeteneğini elinden alır ve inkâr edenlerin hepsini imana getirebilirdi. Fakat öyle yapmadı. Çünkü bu takdirde, insanın ahlâk ve erdemliliğinin hiçbir anlam ve değeri kalmaz, onun meleklerden ayrı olarak yaratılmasının hikmeti ortadan kalkardı. Oysa Allah, insana özgür bir irâde vermiş ve onu, dilediği inanç ve hayat tarzını seçme konusunda serbest bırakmıştır. Bu yüzden insan, ancak kendi özgür irâdesiyle aklını kullanıp doğru yolu seçtiği takdirde gerçek anlamda ahlâk ve erdemliliğe ulaşabilir. O hâlde, sakın bu gerçeği göz ardı edip de câhillerden olma!
126. Size yapılan bir saldırıyı cezalandırmak istediğinizde, ancak size yapılan haksızlık oranında karşılık verin; bununla beraber, ceza verecek bir güce sahip olduğunuz hâlde, öfkenizi yenip af yolunu seçerek sabrederseniz, elbette bu asil davranış, -Allah'ın dinini küçük düşürmeyecekse, ya da zâlimleri cesaretlendirip iyice azgınlaşmalarına yol açmayacaksa- sabredenler için çok daha hayırlıdır.
Nisa suresi
106. "Ya Rab bu kadar yapabildim, daha iyisini yapmaya söz veriyorum. Eksikliklerimi tam, yanlışlarımı yok kabul et!" diye Allah'tan mağfiret ve bağışlanma dile. Nitekim aynı konumda Davud a.da aynı şekilde davranmıştı. (38. Sad: 24) Unutma ki, Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
692 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.