''Size,düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi?''
Demek ki beşeri ölçülere göre en kısa ömür bile, ''düşünen insan''ın hakikati görebilmesi ve kavrayabilmesi için yeterince uzun.
Ama beşeri ölçülere göre en uzun ömür bile, ''düşünmek istemeyen,düşünmekten kaçan insan''a, bu bilinçli körlüğü yüzünden hakikati bir türlü göremeyeceği ve kavramayacağı için,anlamsız;boşuna!
Derman biliyorum ki mübarek Kur'an'da. Sımsıkı sarılmalı ona. Yani iyice içine dalmalı. Tam teçhizat. Yani ihlasla teslim olmalı mübarek Kelam'a. Çözüm varsa, ki var, biliyorum,mutlaka onda,orada.
Bu dünyada karşılaşmaktan korktuğumuz maddi/somut tehlikeler bizleri gerçekten de Alemlerin Rabbi Yüce Allah’ın celle celaluhu, nihai yargısı düşüncesinden daha fazla korkutur hale mi geldi yoksa?
Bir bilseler ki gerçek sorumluluk, zorunluluktan değil, özgürlükten doğar ve insanın sırf kendini zorunlu hissettiği için duyduğu sorumluluk, sorumluluk değildir asla; katlanılması gereken bir külfettir olsa olsa, bir süre sonra zulme dönüşen bir külfet - kendi kendine zulmetmeye dönüşen bir külfet…
Ve bilseler ki başkalarına zulmetmenin yolu önce kendine zulmetmekten geçer ; kendine zulmeden bunun acısını mutlaka başkalarına ya da bir başkasına zulme ederek çıkartır; yani zalimler aslında kendi kendilerinin mazlumlarıdır…..