Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler

Metin Karabaşoğlu

Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler Quotes

You can find Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler quotes, Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Rabbinin rahmetinden ümitvar olmayan biri, 'bilmeyen'dir, bin dil ve binbir felsefe bilse de 'bilmeyen'dir
Her kim Rabbinden gaflet ediyor ve O'nu yalnızca darlık anında başvurulan -hâşâ- bir 'stepne' merci olarak görüp sonra da unutuyor ise, eğitim düzeyi her ne olursa olsun, o kişi 'bilmeyen'dir
Reklam
Hâsılı kelam, hal ve gidiş yüreğimizi incitiyorsa, sorgulama en sonunda şahsımıza yönelmeli; bu arada şu Kur’ânî derse bilhassa dikkat edilmelidir: “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez.” (Mâide, 5:105)
Sayfa 184Kitabı okudu
Kur'an her suresi, her ayeti, her kıssası , her manası , her hakikati ile müminler için bir şifa ve rahmet olduğu halde; o bitimsiz şifa hazinesinden hakkıyla istifadenin çok çok uzağında olduğumuz gerçeği bizi karşılıyor . Kur'an eczanesi'nde mevcut ilaç ve devalardan gereğince , yeterince haberdar olamadığımız için de, aklımızın , kalbimizin, ruhumuzun bütün yaralarına kur'an'la şifa bulmamız mümkün olamıyor. Bu devalar, bu şifalar, bu ilaçlar ve dermanlar Kur'an'da olmadığı için değil; bizler henüz bu şifaları ve davaların farkında olmadığımız, dolayısıyla gerektiği zaman ve zeminde onlara başvurmayı bilemediğimiz için
Alemlerin rabbi, alemler içinde muhatap ve halife olarak seçtiği insanlara , kelami ile konuşur. Onun ezeli kelamı olarak Kur'an, kendi başına kalsa hakikat yolculuğu bir körebe oyunundan öteye geçmeyen insan için , nurlu Bir kandil, bitimsiz bir aydınlık, bir Hidayet rehberidir .
Kur'an eczanesinden yaralı akıllar, kalbler ve ruhlar için şifa devşirebilmenin yolu, Kur'an'a dair belli bir derinleşmeyi gerektirir. Sureler ve ayetler hakkında belli bir dikkat ve tefekkür gerçekleşmeli, surelerin ve ayetlerin içerdiği manalar hakkında en azından ana hatlarıyla bir haberdarlık sözkonusu olmalıdır ki, hangi durumda hangi surenin kapısını çalacağımızı ve hangi ayetinden şifa arayacağımızı aklımız bilebilsin.
Reklam
Hayat kumaşımız, Kur’ân adlı ‘hablü’l-metîn’i atkı ipi edinmeksizin dokunuyor. O yüzden de, iç dünyalarımız sapır sapır dökülüyor. O yüzdendir ki, her şeytanî salvo ve her nefsanî saldırı karşısında kalblerimiz lime lime eriyor.
'İstifade'de öne çıkan, maddî ve cismanî açıdan 'faydalanma'dır. 'İstifâza' yani feyzlenme ise, manevî ve ruhanî boyutun öne çıktığı bir faydalanmayı ifade eder. Risale-i Nur'da verilen güzel bir örneğini hatırlarsak, padişahın sunduğu bir elmayı 'elma' olarak yiyen bir adam ondan lezzet alır. Ama aynı elmayı 'padişahın sunduğu elma' olarak eline alan, daha yemeden, diğer adamdan bin kat fazla lezzete ulaşır- çünkü, bu elma sultanın ona hususî iltifatının nişanesidir. İlk adam elmadan yalnız 'istifade' eder. İkincisi ise, 'istifâza' etmektedir. İlk adamın elmadan aldığı gıda dile, damağa, mideye, kılcal damarlar aracılığıyla kana... derken, maddî vücuduna münhasırdır. Ama ikinci adam, üzerindeki sanatı, kudreti, ikramı ve ihsanı tefekkür ettiği aynı elmadan kalbi, ruhu, latifeleri, duyguları ve aklıyla da gıdalanır.
Sayfa 117Kitabı okudu
...işte iblis ile Adem arasındaki hadiseleri bildiren çok hikmetler yüklü bir Kur’ an kıssasından bize düşen birkaç hisse... Günaha düştükten sonra , dönüp kendimize bakalım : Günaha düştükten sonra kimin durduğu yerde duruyoruz ? İblis gibi işlediğimiz günahı savunuyor muyuz ? Yoksa Adem misali günahımızı kabul edip , Rabb~ I Rahimimizden af ve mağfiret mi talep ediyoruz ?
Sayfa 62
Açın aklınızı ve kalbinizi o Kitaba ki size "inmemiş" kalbinize yerleşmemiş tek bir ayet dahi kalmasın; bütün ayetleriyle Kur'an dünyanızı ve hayatınızı aydınlatsın..
312 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.