Kur'an ve Sünnet Işığında Suç - Ceza Uygunluğu Gönderileri
Kur'an ve Sünnet Işığında Suç - Ceza Uygunluğu kitaplarını, Kur'an ve Sünnet Işığında Suç - Ceza Uygunluğu sözleri ve alıntılarını, Kur'an ve Sünnet Işığında Suç - Ceza Uygunluğu yazarlarını, Kur'an ve Sünnet Işığında Suç - Ceza Uygunluğu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Peygamber'den(a.s) sonra ortaya çıkan isyan/ridde hareketlerinde savaşma sebebi, muhatapların inançlarından dönmüş olmaları değil, bağımsızlık hareketleri olarak nitelenebilecek tarzda İslâm cemaatinden ayrılarak karşı grup oluşturmaları, devlet ve mali yükümlülüklerinden imtina etmeleri, devlet ve milletin ayakta kalması ve bekası için yakın tehdit oluşturmalarıdır.
"Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı.O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın?"
Yunus 10/99Kitabı okudu
"De ki : Hak, Rabbinizdendir.Artık dileyen iman etsin,dileyen inkâr etsin..."
Kehf 18/29Kitabı okudu
Sarhoşluk veren maddeleri kullanmak, kişisel özgürlükler kapsamında değerlendirilerek, suç konusu olmayacağı şeklindeki yaklaşımların yerinde olmadığı yaşanan toplumsal deneyimler -daha doğru bir ifadeyle- sarhoşluk veren maddeleri kullanmanın yol açtığı toplumsal kayıplarla anlaşılmaktadır
Suç ve cezanın temel ilkelerini ortaya koyan ayetlerden biri :"Bir suçun karşılığı ona uygun(misl) bir cezadır.Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükâfatı Allah'a aittir."
Şûrâ 42/40Kitabı okudu
Hırsızlık (serika) suçuna karşılık ceza bağlamında başka bir organ değil de elin insan bedeninde mülkiyeti temsil etmesi dolayısıyla temsilen yok edilmesi suç ile ceza arasında ileri düzeyde bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir.El koyma girişiminin el çektirme şeklinde mukabele görmesi suç ile ceza arasında şeklî benzerliğin varlığını ortaya koymaktadır.
Zinanın sonuçları orta ve uzun vadede,neslin bozulması ve toplumun temelini oluşturan aile kurumunun yara alması şeklinde ortaya çıkmaktadır.Bu noktadan hareketle, zinanın yasaklanması da gözetilen hukuki yararın,nesil ve onun ana unsuru olan ailenin korunması olduğu söylenebilir.
Kur'an'ın kasten öldürme suçunda ortaya koyduğu yapı özgün bir karakter içermektedir.Kısas nihai bir yaptırım olmadığı için kararda siyasi otorite yerine, maktul yakınları yetkilendirilmekte ve konu fail mağdur uzlaşmasına bırakılmaktadır.
Peygamber'in (a.s) toplumun ileri gelenlerinden bir kişiye cezanın infazının engellenmesi konusundaki, ayrımcılığı reddeden "...kızım Fatma hırsızlık yapmış olsaydı onun da elini keserdim" şeklindeki kesin tavrı, kanun önünde eşitlik konusunda önemli bir örnektir.
"Ey Muhammed! Biz sana Kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin.."
şeklindeki ifadeler Peygamber'in(a.s) hüküm verme konusunda nasıl hareket edeceğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Peygamber'in(a.s) ölçüsünün "Allah'ın gösterdiği şekilde" olmasının, Kur'an ve sünnet bütünlüğünü kaçınılmaz hale getirdiğini söyleyebiliriz.
Nisa,4/105Kitabı okudu