Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler

Yavuz Köktaş

Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler Quotes

You can find Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler quotes, Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Artık günümüzde “hadîslerin Kur’ân’a aykırılığı” tezi moda bir söy­lem haline gelmiştir. İnsanlar, beğenmediği yahut anlamakta zorlandığı hadîsler karşısında, “Bu, Kur’ân’a aykırıdır” diyerek kolayca işin için­den sıyrılıvermektedir. Oysa önemli olan, anlamaya çalışmaktır. Belki zayıf hadîsler için Kur’ân’a aykırılık konusunda biraz daha rahat ola­biliriz; ama hadîs sahîh olduğunda tüm gayretleri, anlama noktasına yoğunlaştırmalıyız.
Kişinin konumuna göre, ceza da artar. Bir günahı âlimin işlemesiyle câhilin işlemesi bir değildir. Kamuya açık, kötü örnek oluşturacak tarz­da, âlimin işlemesi durumunda cezanın katmerleşeceği açıktır.
Reklam
“İşte bu noktada, Allah'ın yaratmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Kalkıp insan özgür olsun, sorumlu olsun diye, yaratmayı insana atfediyoruz. Oysa bu, insana kaldıramayacağı yükü yüklemektir. İnsana yer açalım derken, Allah'ı hükümranlığından ediyor, insanı O'nun tahtına yerleştiriyoruz. İslâm, insana sınırlı olarak yerini açmıştır. Bu da onun sorumluluğunu izaha yeterlidir. Batı zihniyetinin bugün yaptığı ise insana mutlak özgürlüğünü vermektir. Onun bakışı, insan merkezli bir bakış açısıdır. Bu, tanrıdan boşalan yeri doldurmak için gerekliydi. Sonuçta dünyanın ne hâle geldiği malûmdur. Peki, BİZ MÜSLÜMANLARA NE OLUYOR?”
Sayfa 119 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Hadislere ehli kitap etkisi iddiası hakkında güzel sorular
Bazıları, “biz rivâyet edilen hadîslere bakarız, eğer Kur’ân’a uygunsa alırız, değilse almayız.” demekte ve bu iddialarına da hem Hz. Peygamber, hem de sahâbe uygulamala­ rından delîller getirmektedir. Şunu vurgulamak gerekir ki, bu delille­re uyarak -hatta buna bakmadan aklın gereği olarak- hadîslerin teori­de Kur’ân’a aykırı ise
d. “Hadîsler de Kur’ân gibi uyulması gereken şeyler olsaydı, on­lar da Kur’ân gibi yazılırdı. Hz. Peygamber, Kur’ân’dan başka şeyle­rin yazılmasını yasaklamıştır. Bu da uyulması gerekenin Kur’ân oldu­ ğunu gösterir.” İlginçtir! Bu örnekte sünnete uymayı reddetmek için hadîslerden delîl getirilmiştir. Bu çifte standartlık bir yana, Hz. Peygamber’in ken­disinden Kur’ân dışında bir şey yazılmasını yasakladığına dair ifade­ler doğrudur. Ancak ilmî dürüstlük adına bunun yanında Hz. Peygam­ ber döneminde hadîslerin yazıldığı, Allâh Resûlü’nün buna izin verdi­ ği vâkıası da dikkate alınmalıdır. Konuyla ilgili pek çok delîl olup on­ ları burada zikretmeye gerek yoktur. Bir delîli alıp diğerlerini görmez­ likten gelmek, ilmî bir tutum olamaz. Mesele, bu iki grup delîlden bi­ rini tercih etmek olursa kesinlikle hadîslerin yazıldığına dair hadîsleri tercih etmek gerekecektir. Çünkü bu hadîsler, oldukça fazla ve çeşitli­ dir. Oysa yasak hadisi, bir sahabîden nakledilmiştir. Hal böyle olsa da ilmî olan tavır, her iki grup hadîsi anlamaya çalışmaktır.
Hadislerin Kur’ân’a arz meselesi
Peygamberimizin (s.a.v.) “Bir hadîs işittiğinizde onu Kur’ân’a arz ediniz. Ona muvafıksa rivâyet ediniz, değilse etmeyiniz” dedi­ği bazı kaynaklarda nakledilmiştir. Buna göre, hadîsler, Kur’ân’a arz edilecek; Kur’ân’a muvafık değilse reddedilecektir. Şunu ifade edelim ki, “muvafık değilse” ifadesi, iki anlama muhtemeldir. Bir, “Kur’ân’da yoksa”; iki, “Kur’ân’a aykırı ise” anlamlarına gelebilmektedir. Bu da çeşitli istismar ve tartışmalara neden olmuştur. Özellikle bu rivâyeti, “Kur’ân’da yoksa” şeklinde anlayanlar hadîslere çekinceli davranmak veya hadîs tenkîdinin önünü açmak istemiştir. Ancak ne var ki, muhaddisler nazarında bu rivâyet bâtıldır. Sadece İbn Teymiyye’ye göre bi­raz daha yumuşak bir ifadeyle “böyle bir hadîs vardır. Lâkin zayıftır” Bununla birlikte klasik kaynaklarda Hanefîler ve günümüz bazı araştırmacıları, bunu kitaplarında kaydedip delîl olarak kullanmışlar­dır. Buna göre herhangi bir hadîsin sıhhatine hükmetmek için Kur’ân’a uygunluğu şarttır. Bu anlamda yapılan işe, “arz” denir. Şüphesiz bunun amacı, bazı hadîslerle amel etmemenin yolunu açabilmektir. Aksi takdirde hiç kimse hadîsin kesin olarak Kur’ân’a aykırı olması durumun­ da onunla amel edilebileceğini iddia edemez. Burada hemen şunu ifa­ de etmek gerekir ki, hadîslerin Kur’ân’a arzı için hadîs olmasına gerek de yoktur. Bu, aklın gereğidir.
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.