You can find Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler quotes, Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Artık günümüzde “hadîslerin Kur’ân’a aykırılığı” tezi moda bir söylem haline gelmiştir. İnsanlar, beğenmediği yahut anlamakta zorlandığı hadîsler karşısında, “Bu, Kur’ân’a aykırıdır” diyerek kolayca işin içinden sıyrılıvermektedir. Oysa önemli olan, anlamaya çalışmaktır. Belki zayıf hadîsler için Kur’ân’a aykırılık konusunda biraz daha rahat olabiliriz; ama hadîs sahîh olduğunda tüm gayretleri, anlama noktasına yoğunlaştırmalıyız.
Kişinin konumuna göre, ceza da artar. Bir günahı âlimin işlemesiyle câhilin işlemesi bir değildir. Kamuya açık, kötü örnek oluşturacak tarzda, âlimin işlemesi durumunda cezanın katmerleşeceği açıktır.
“İşte bu noktada, Allah'ın yaratmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Kalkıp insan özgür olsun, sorumlu olsun diye, yaratmayı insana atfediyoruz. Oysa bu, insana kaldıramayacağı yükü yüklemektir. İnsana yer açalım derken, Allah'ı hükümranlığından ediyor, insanı O'nun tahtına yerleştiriyoruz. İslâm, insana sınırlı olarak yerini açmıştır. Bu da onun sorumluluğunu izaha yeterlidir. Batı zihniyetinin bugün yaptığı ise insana mutlak özgürlüğünü vermektir. Onun bakışı, insan merkezli bir bakış açısıdır. Bu, tanrıdan boşalan yeri doldurmak için gerekliydi. Sonuçta dünyanın ne hâle geldiği malûmdur. Peki, BİZ MÜSLÜMANLARA NE OLUYOR?”
Hadislere ehli kitap etkisi iddiası hakkında güzel sorular
Bazıları, “biz rivâyet edilen hadîslere bakarız, eğer Kur’ân’a uygunsa alırız, değilse almayız.” demekte ve bu iddialarına da hem Hz. Peygamber, hem de sahâbe uygulamala rından delîller getirmektedir. Şunu vurgulamak gerekir ki, bu delillere uyarak -hatta buna bakmadan aklın gereği olarak- hadîslerin teoride Kur’ân’a aykırı ise
d. “Hadîsler de Kur’ân gibi uyulması gereken şeyler olsaydı, onlar da Kur’ân gibi yazılırdı. Hz. Peygamber, Kur’ân’dan başka şeylerin yazılmasını yasaklamıştır. Bu da uyulması gerekenin Kur’ân oldu ğunu gösterir.”
İlginçtir! Bu örnekte sünnete uymayı reddetmek için hadîslerden delîl getirilmiştir. Bu çifte standartlık bir yana, Hz. Peygamber’in kendisinden Kur’ân dışında bir şey yazılmasını yasakladığına dair ifadeler doğrudur. Ancak ilmî dürüstlük adına bunun yanında Hz. Peygam ber döneminde hadîslerin yazıldığı, Allâh Resûlü’nün buna izin verdi ği vâkıası da dikkate alınmalıdır. Konuyla ilgili pek çok delîl olup on ları burada zikretmeye gerek yoktur. Bir delîli alıp diğerlerini görmez likten gelmek, ilmî bir tutum olamaz. Mesele, bu iki grup delîlden bi rini tercih etmek olursa kesinlikle hadîslerin yazıldığına dair hadîsleri tercih etmek gerekecektir. Çünkü bu hadîsler, oldukça fazla ve çeşitli dir. Oysa yasak hadisi, bir sahabîden nakledilmiştir. Hal böyle olsa da ilmî olan tavır, her iki grup hadîsi anlamaya çalışmaktır.
Peygamberimizin (s.a.v.) “Bir hadîs işittiğinizde onu Kur’ân’a arz ediniz. Ona muvafıksa rivâyet ediniz, değilse etmeyiniz” dediği bazı kaynaklarda nakledilmiştir. Buna göre, hadîsler, Kur’ân’a arz edilecek; Kur’ân’a muvafık değilse reddedilecektir. Şunu ifade edelim ki, “muvafık değilse” ifadesi, iki anlama muhtemeldir. Bir, “Kur’ân’da yoksa”; iki, “Kur’ân’a aykırı ise” anlamlarına gelebilmektedir. Bu da çeşitli istismar ve tartışmalara neden olmuştur. Özellikle bu rivâyeti, “Kur’ân’da yoksa” şeklinde anlayanlar hadîslere çekinceli davranmak veya hadîs tenkîdinin önünü açmak istemiştir. Ancak ne var ki, muhaddisler nazarında bu rivâyet bâtıldır. Sadece İbn Teymiyye’ye göre biraz daha yumuşak bir ifadeyle “böyle bir hadîs vardır. Lâkin zayıftır”
Bununla birlikte klasik kaynaklarda Hanefîler ve günümüz bazı araştırmacıları, bunu kitaplarında kaydedip delîl olarak kullanmışlardır. Buna göre herhangi bir hadîsin sıhhatine hükmetmek için Kur’ân’a uygunluğu şarttır. Bu anlamda yapılan işe, “arz” denir. Şüphesiz bunun amacı, bazı hadîslerle amel etmemenin yolunu açabilmektir. Aksi takdirde hiç kimse hadîsin kesin olarak Kur’ân’a aykırı olması durumun da onunla amel edilebileceğini iddia edemez. Burada hemen şunu ifa de etmek gerekir ki, hadîslerin Kur’ân’a arzı için hadîs olmasına gerek de yoktur. Bu, aklın gereğidir.