Quotes
Şüphe yok ki, her şeyde ifrat ve tefrit kötüdür.
Sayfa 63 - Yasin Yayınevi
Maun Süresi
O kişiyi Görmüyor musun ki dini yalanlıyor?
İşte o öyle kimsedir ki, yetimi kakıyor.
Ve fakiri yedirme üzerine teşfik etmiyor.
Yazıklar olsun namaz kılanlara.
Öyle namaz kılanlar ki onlar namazlarından gafildirler.
Ve yine öyle namaz kılanlar ki onlar riyakarlık yaparlar.
Ve zekatı engellerler...
Kafirun Suresi
Deki: ey kafirler! Ben sizin ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum.
Sizde benim ibadet ettiğime ibadet ediciler olmadınız.
Ben sizin ibadet ettiğinize ibadet edici değilim.
Sizde benim ibadet ettiğime ibadet ediciler değilsiniz.
Sizin Dininiz size, benim dinim bana...
Evet... O mübârek melekler, ey insanlar! Sizin (Ne yapmakta olduklarınızı) görür (bilirler.) Onları amel defterlerine kaydederler. Sizin hiçbir fikir ve düşünceniz onlarca bilinmemiş olamaz. Artık bu hakikati de düşünüp halinizi düzeltmeye çalışınız, dindarca ve faziletli bir halde yaşamaya gayret ediniz ki: Allah'ın keremine lâyık olabilesiniz.
Sayfa 257 - Yasin Yayınevi / İkinci cilt.
(Muhakkak ki biz, insanı elbette bir meşakkat içinde) bulunacağı bir mahiyette (yarattık.)
Yasin Yayınevi / İkinci cilt.
(O günde) O ceza zamanında (hiçbir şahıs bir şahıs için bir şeye sahip olamaz.) Herkes kendi nefsini düşünür, kendi derdiyle uğraşır, kendisine bir zararı dokunmasın diye kendi yakınlarından, kendi çoluk çocuğundan bile kaçınır. (O günde emir, ancak Allah'a mahsustur.) O kıyamet gününde kimse kimseyi koruyamaz, Allah'ın izni olmadıkça büyük makam sahipleri bile diğer müminler hakkında şefaatte bulunamazlar. O günde genel olarak emir, bütün kainata hakim olan Allah-u Teâlâ Hazretlerine aittir. Artık o ebediyet âlemini düşünmeli, daha dünyada iken hayatı tanzime çalışmalı, doğruluktan ve dinî hükümlere riayetten ayrılmamalıdır ki, o ahiret âleminde ebedî selâmet ve saadete kavuşmak nasip olsun. Hakk Teâlâ Hazretleri cümlemize muvaffakiyetler ihsan buyursun. Âmin.
Sayfa 259 - Yasin Yayınevi / İkinci cilt.
Rasulüm! Diğer bir delil olmak üzere o müşriklere (de ki: Eğer onunla beraber) o kainatın yaratıcısından başka (dedikleri gibi) öyle batıl iddiaları doğrultusunda (ilâhlar olacak olsaydı o takdirde) o ilâhlar (Arşın sahibine) mutlak manada her şeyin sahibi ve Rabbi olan kainatın yaratıcısına (elbette) galip gelmek, onun hakimiyetini kendisinden almak için (bir yol ararlardı) onlarca kuvvetleri ile böyle bir yol elde etmeye çalışırlardı. Nitekim dünya hükümdarları arasında bu ihtiras cereyan etmektir. Allah'ın şanı ise bu gibi felaketlere maruz kalmaktan uzaktır, yücedir. Şüphesiz inandık.. Kelâm ilminde de beyan olunduğu üzere birden fazla ilâhın mevcudiyeti, Tevârud ve Temanu delili ile de sabittir. Mesela: Bu alemde iki ilâhın mevcudiyeti farz edilse, bunlar bu alemin yaratılışında birbirine muhalefete ya kadir olurlar veya olamazlar. Kadir oldukları takdirde ikisinin de yaratıcılığı hâkimiyeti sınırlı olmuş olur. Kadir olmadıkları takdirde ise ikisi de aciz bulunmuş olurlar. Böyle bir sınırlılık ve acizlik ise Allah'ın, şanına aykırıdır. Aynı şekilde iki ilâhtan biri bir şey yaratmak, diğeri de o şeyi yaratmamak istese, her ikisinin dilediği olamaz. Çünkü iki zıtlığın, yani yokluk ile varlığın birleşmesi lazım gelir. Birinin istediği meydana gelse diğerinin aciz bulunmuş olması lazım gelir. Her ikisinin de istediği meydana gelmese, ikisi de aciz, yaratıcılık vasfından mahrum bulunmuş olur. Kısacası kainatın yaratıcısı birdir, ortaktan uzaktır. Tam bir kudret ve yüceliğe sahiptir. İnandık.
Yasin Yayınevi