Kuran'la Gülmek Kuran'la Ağlamak
Hasan TaşdelenKuran'la Gülmek Kuran'la Ağlamak Sözleri ve Alıntıları
Kuran'la Gülmek Kuran'la Ağlamak sözleri ve alıntılarını, Kuran'la Gülmek Kuran'la Ağlamak kitap alıntılarını, Kuran'la Gülmek Kuran'la Ağlamak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman, 'dilini koru' , 'kendini şöhrete sakın kaptırma!' 'Kalbini tedavi et!', 'Bildiğini al, bilmediğini bırak!' zamanıdır.
"Kalp sevindiğinde, gözden yaş akar."
Suyuti, Şafiî mezhebinin görüşünü naklederken, eskiden beri bu tür kullanımın hem nesir hem de şiirde yaygın olmasına rag- men, mütekaddimûn ve müteahhirûnun çoğunun buna mu- dahale etmemesini bir tür cevaz olarak değerlendirdikleri yö- nünde nakletmiştir. Müteahhirun ulemadan sayılan Izzuddin b. Abdusselam (ö. 660/1262) bunu caiz görmüş ve
Konuşmanın bir yerinde ve düzyazıda referans göstererek âyet-i kerimeleri zikret menin bir mahzuru olmadığı açıktır. Zaten tartışma da burada değildir. Tartışma, Kur'an âyetlerinin referans göstermeden, sanki konuşmanın veya metnin bir parçasıymış gibi takdim et mektir. Böyle bir kullanımda zaman zaman mana kaymaları da olabilmektir. Keza, âyetlerin şiir içinde kullanılması da bu bağlamda değerlendirilmiştir. Bu konuda Suyûti'nin el-Itkan isim li eserinde derli toplu bir değerlendirme bulunduğundan nakletmeyi faydalı görüyoruz:
"Iktibastan kasıt, şiir veya nesrin içine, Kur'an'dan bir parçayı, -'Allah şöyle buyuruyor' veya benzeri, alınan kısmın Kur'an'dan bir parça olduğunu gösteren bir ifade kullanmaksızın- yerleştirmektir. Alınan kısmın Kur'an'dan olduğunun belirtilmesi durumunda bu bir iktibas' sayılmaz ve mahzuru yoktur. Ancak belirtilmemesi durumunda, Mâliki mezhebinin meşhur görüşüne göre, bu haramdır.
Dünya ve dünyada yaşayan her şeyin sonu ölümle netilenecektir.
"Ya Rabbî! Sensin İlah, Senden başka yoktur ilah. Sübhansın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin!
Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim!"
(Enbiyâ 21: 87)
Gök yarıldığı zaman... Yıldızlar parçalanıp etrafa saçıldığı zaman... Denizler birbirine katılıp tek deniz haline geldiği zaman... Kabirlerin içi dışına çıkarıldığı zaman... İşte o zaman...Her kişi ne yapıp ne yapmadığını iyice anlayacaktır.(İnfitâr 82: 1-5)
Elhamdülillah
Bütün bu insanlara baktım, her biri bir şeylere güveniyorlar. Kimisi akaratına, kimi ticaretine, kimi sanatına, kimi de sağlık ve sıhhatine. Her bir yaratılmış, başka bir yaratılmışa güveniyor. Sonra "Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter."(Talak 65: 3) âyetini düşündüm ve sadece Allah'a güvenmeye karar verdim. O bana yetecektir.
"Hz. Peygamber konuşmasında şunları söylemişti"diye devam etti: "Doğruya sarılın. Zira doğru iyilikle beraberdir ve her ikisi de Cennettedir. Yalandan sakının. Zira yalan günahkarlıkla beraberdir ve ikisi de ateştedir. Allah'tan afiyet dileyin.Çünkü hiç kimseye imandan sonra sağlıktan daha hayırlı bir nimet verilmemiştir. İlişkilerini kesmeyiniz, birbirinize sırt dönmeyiniz, birbirinize haset etmeyiniz, birbirinize kin bağlamayınız. Ey Allah'ın kulları kardeşler olunuz."
Mekârimu'l- ahlâk,s.100-101:Zemmu'l-kizb ve ehlih ,Abdullah b. Muhammed el-Bağdâdî,s.15.
ما للظالمين من حميم ولا شفيع يطاع
"Zalimler için ne samimi bir dost vardır،ne de sözü dinlenecek bir aracı."(Ğafir 40; 18)