Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam

Caner Taslaman

Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam Posts

You can find Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam books, Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam quotes and quotes, Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam authors, Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam reviews and reviews on 1000Kitap.
"İslami kimlikler" söz konusu olduğunda, özcü yaklaşımların vurguladığı; değişmeyen, sürekliliği sağlayan bir özün bulunduğu ve bu özün “metinsel bağlamı"nın sürekliliğin temeli olduğu tezinin; gerçekliğin, yegâne olmasa da önemli bir boyutunu sunduğu kanaatindeyim. 1400 yıl önceki bir Müslüman'la bugünkü bir Müslüman'ın; aynı şekilde, Tanrı merkezli bir ontolojiyle varlığı değerlendirmeleri, ölümden sonraki yaşamı asıl hayat gören bir eskatolojiye sahip olmaları, Ramazan ayında aynı şekilde belirli bir disiplini ve ritüelleri takip etmeleri, domuz etini aynı dinsel endişeyle yememeleri "değişmeyen bir öz" ile ilgilidir. Varlığa bu ortak bakış, hayat hakkındaki bu ortak görüş, ortak disiplin, ortak yasak ve ortak ritüellerin takipçisi olmak; kimliklerin benzer şekilde şekillenmesine de sebep olmaktadır. Bu ortaklıklar, İslami kimliklerdeki "değişmeyen özü” göz ardı etmememiz gerektiğini gösterirler. Diğer yandan ilişkiselliğin, bağlamsallığın ve değişimin de kimliklerin önemli bir unsuru olduğu anlaşılmaktadır. Son bir asır- da İslami kesimin geçirdiği değişimler bunu göstermektedir. O zaman, özcü yaklaşımlarla değişimi mümkün gören yaklaşımları birleştirme zarureti olduğu açığa çıkmaktadır.
Modernleşme-Küreselleşme-İslam
Modernleşme ve küreselleşme süreçlerinin sonunda karşımıza büyük bir değişimin çıktığını gözlemliyoruz. Türkiye'deki İslam da bu değişim sürecinin dışında kalmamıştır. Bir asır öncesinin "dindar" bireyi ile günümüzün “dindar" bireyi, bir asır öncesinin “dini” gruplarıyla günümüzün “dini” grupları arasında büyük farklılaşmalar olduğu, bugüne kadar yapılmış birçok çalışmadan anlaşılmaktadır. Örneğin eskinin sakallı, cübbeli dindar erkeği yerine tıraşlı, ceket kravatlı tebliğ yapan dindar erkeği; eskinin evinin kadını olmada idealleşen ve kamusal alandan uzak dindar kadını yerine mücadeleci olan ve kamusal alanda daha çok rol alabilmek için gayret eden dindar kadını; eskinin tekkede belli ritüelleri gerçekleştirmeye çalışan ve toplumdan tecritte erdem gören dini grupları yerine holdingler kuran ve medya kuruluşlarıyla yayın yapan, devletin ideolojik aygıtlarında “mevzi kazanma”ya çalışan dini grupları gibi geçmişteki örneklerden hayli farklı yeni olgular, bu olgulara sebep olan etkenleriyle açıklanmaya muhtaçtır.
Reklam
Türkiye'de İslam
Kitabın başlığında geçen “İslam” ifadesi 6.8 milyarlık dünya nüfusunun % 23'ünün (1.57 milyarın), 74 milyonluk Türkiye nüfusunun % 98'inin inandığı dinin ismidir. Türkiye'nin % 85-90'ı Sünni iken, Sünnilikten sonraki en yüksek popülasyona sahip mezhep olan Alevilik ise 74 milyonluk nüfusun % 10-15'i kadar olan 7-11 milyonluk bir popülasyona sahiptir. Türkiye'deki Müslümanları, kabaca, Sünniler ve Aleviler diye ikiye ayırmak yaygın bir yaklaşım olsa da kendilerini Sünni ve Alevi olarak niteleyenler kendi içlerinde hayli farklı görüşlere ve yaklaşımlara sahiptirler. Bu kitabın odak noktasında daha çok Sünniliğin olduğunu belirtmeliyiz. Sünnilik, toplumun en geniş kesiminin görüşü olmasının yanı sıra Osmanlı'da devletin ideolojisini belirleyen, Cumhuriyet devrimlerinin birçoğunun kendisine karşı konumlandığı, diğer yandan -paradoksal gibi gözükse de- Diyanet İşleri ve imam hatipler gibi kurumların öğrettiği ve üzerine bina edildikleri inancın içeriğini oluşturan, Türkiye'deki siyasal İslam'ın kökenini dayandırdığı, Ankara Okulu gibi -üçüncü bölümde inceleyeceğimiz- İslamcı entelektüellerin inceleme ve eleştirilerinin merkezinde olan, toplumdaki etkin cemaat ve tarikatların ideolojisini oluşturan mezheptir.
Osmanlı'da, siyasal iktidara sahip olmanın, piyasa ekonomisinde başarılı olmaktan daha önemli bir meta olduğu zihin yapısı hakimdi. Batı'nın ekonomik ahlakına ve sembolizmine ise paranın ekonomik olduğu kadar siyasal bir araç da olduğu bir anlayış hakimdi. Osmanlı bu yönüyle, sosyal yapıların analizinde "statü" kavramının önemli olduğunu, sadece ekonomik temelli "sınıf" analizi yapmanın yeterince açıklayıcı olamayacağını söyleyen Weber'in sosyolojisine uygun bir yapı göstermiştir.
Köy Enstitüleri konusu
Bu kurumların kapatılış sebeplerinden birisi ise bu kurumlarda yetişen yeni neslin toprak reformunu desteklemesi ve buna karşı olan büyük toprak sahiplerinin bu kurumların kapatılmasına çalışmaları olmuştur.
Kadın bedenini denetleyerek güç ilişkilerini düzenlemede, en önemli husus, kadının güç kazanılan alanlara girmesinin önlenmesi olmuştur. Kadınlar kamusal alana daha çok çıktıkça, güç ilişkileriyle ilişkili toplumsal yapı daha köklü bir değişiklik geçirmiştir. Toplumun yarısını teşkil eden kadınların; eğitim seviyelerindeki artış, ticaret-sanayi gibi güç kazanılan alanlara girişleri, kendilerine güvenlerini kazanmaları yönetim süreçlerinde söz sahibi olmaları hep kamusal alana çıkışlarıyla ilişkilidir.
Reklam
Ahlaklı Siyasetçi ve Siyasal Ahlakçı
Kant, ahlakın ilkelerini öne alıp, siyaseti ahlakın ilkelerine uygun hale getirmeye çalışan ve gereğinde bunun için kişisel menfaatlerini feda eden ''ahlaklı siyasetçi'' ve ahlaki ilkeleri kendi menfaatlerine uygun şekilde değiştiren ''siyasal ahlakçı'' arasında ayırım yapar.
Pareto'nun ''mantıkdışı eylem'' dediği... Hiç şüphesiz bazen insanların inançlarıyla veya teorileriyle çelişkili eylemde bulundukları...
472 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Daha önce ele alınmamış bir şekilde ve akademik bir dille, belirli kalıplardan bağımsız olarak Türkiye'de İslam konusunu ele alan bir kitap.Kavramaya ve anlamaya yönelik okuyan okuyucuların daha fazla istifade edeceklerini düşünüyorum. Caner Taslaman kendi sınırlarının, kendi yorumlarının bütünü ne kadar yansıttığına ilişkin farkındalığın altını sürekli olarak çizen bir yazar. Zaten ancak bu farkındalık sayesinde konuyu ele alan diğer yazarlarda eksik olan kısımlar tamamlanabilirdi. Türkiye'de İslam geçmişi ve bugünü, siyaset mekanizmasına toplumun etki gücü ve bu güçte son yüzyılda meydana gelen değişimler konularına ilgi duyanlara tavsiye ediyorum.
Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslam
Küreselleşme Sürecinde Türkiye'de İslamCaner Taslaman · İstanbul · 201189 okunma
( köy enstitüleri konusu ) bu kurumların kapatılış sebeplerinden birisi ise bu kurumlarda yetişen yeni neslin toprak reformunu desteklemesi ve buna karşı olan büyük toprak sahiplerinin bu kurumların kapatılmasına çalışmaları olmuştur.
Sayfa 114Kitabı okudu
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.