Heyhat!, dedi, biz, sevdiğimiz sürece sadık kalırız. Ama siz kadından aşk olmadan sadakat ve haz olmadan fedakârlık bekliyorsunuz. Kim daha gaddar, kadın mı, erkek mi?
Bir evlilik sadece eşitlik ve hemfikir olmak üzerine kurulabiliyorken, en büyük tutkular
görüş ayrılıkları sayesinde doğar. Biz, birbirlerine neredeyse düşmanlık besleyen böylesi aykırı insanlarız, kısmen nefret, kısmen korkudan ibaret aşkımın kaynağı bu. Böylesi bir ilişkide taraflardan yalnızca biri çekiç olurken, diğeri örs olur. Ben örs olmak istiyorum. Sevdiğime yukarıdan bakarsam mutlu olamam. Bir kadına tapabilmeyi istiyorum, ve bunu da sadece, bana karşı gaddar olursa yapabilirim.
<<Anlaşıldı, siz de o düşlerinin erkeğini arayan histerik, zavallı dişilerden yanasınız; o uyurgezerler, erkeğin hası nasıl olur bilmezler. Acılar ve gözyaşları içinde Hıristiyanlık ödevlerinde de kusur ederler. Aldatarak, aldanarak her Allahın günü ararlar, seçerler, yine cayarlar. Hiçbir zaman ne mutlu olabilirler ne de mutlu kılabilirler.