Kitabı çok sağlam bir prodüksiyonu olan filmi izler gibi, ses getirmiş bir olayı birinci ağızdan dinler gibi okudum. Senaryolaştırılıp beyaz perdeye taşınsa Hollywood'a meydan okur. Bayrağını donuna işleyip kıçında taşıyan Batı'nın sahte kahramanı, hayal ürünü olan savaş filmlerinin bizzat gerçeğini yaşadığımızı görür. Bir terör örgütünü başka bir terör örgütü yaratarak bitirmeye çalışan, bu yüzden terörü bir virüs gibi Orta Doğu'ya yayan, o virüs dönüp dolaşıp kendine bulaşınca bile, onca imkâna rağmen onunla doğrudan mücadele edemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden sürekli taşeronları kullanan Batı, yani yalanlar imparatorluğu teröristlerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlar.
Görevin ve aşkın, ölümün ve intikamın hikayesi. Yazar sanatta yaptığını edebiyatta da yapmış. Sesiyle başardığını kalemiyle de başarmış. Şarkılarıyla dinleyicilerinde yarattığı duyguları, kitabıyla okurlarında da yaratmış. Kitabı bitirir bitirmez yaptığım ilk şey açıp "Yalnız Kurt" parçasını dinlemek oldu.
Konusuna filmlerden çokça aşina olsak da (filmlerden daha ziyade yaşadığımız coğrafyadan da aşinayız) yazarı Ahmet Şafak olunca hep o aynı heyecanı duyuyor insan.
Bir roman ilhamını coğrafyasının gerçeklerinden almışsa okunmaya değerdir. Romanın türü polisiye, coğrafya Türkiyeyse tadından yenmez...
Ahmet Şafak, müzik adamı olarak bir dönemimde önemli yer etmiş, bir zamanlar hayranı olduğum bir isimdir..
Kasetlerinin tamamını çok büyük bir beğeniyle, hazla dinliyordum.. Kitaplarını hiç okumamıştım..
Kurt 2015, ilk oldu..
Roman, bir çok aksiyon filminde işlenmiş, tanıdık olduğumuz sahneleri, kahramanları, diyalogları bize bir kez daha anımsatıyor..
Eski bir asker olan Kemal'in ve uykuya geçen biriminin, bir operasyonla yeniden uyanışlarını yani harekete geçmelerini film izler gibi okuyoruz..
Uluslararası çeteler, Ermeni teröristler, mafya..
Eski askerler, polis, istihbaratçılar..
Tam bir aksiyon şöleni..
İyi okumalar diliyorum..
"İşin can alıcı tarafı, onlara bu fırsatı, batı vermiştir. İşte Fransa'nın tutumu. Özgürlük temeli üzerine kurulan Fransa! 'Soykırım olmamıştır' diyene hapis cezası. Fransa bunu niye yapmıştır? Çıkarı yüzünden mi? Ya da, birkaç yüz Ermeni oyu yüzünden mi? Hayır Meltem Hanım, yapmıştır çünkü Fransa'nın eli kanlıdır. Fransa da Birinci Dünya Savaşı'nda Ermenileri kullanmış, kendi üniformalalarını giydirerek Türklere karşı savaştırmıştır. Bu emperyalizmin doğal halidir. Fransa Cezayir'de, yüz binlerce yoksul Müslüman'ın kanına girmiştir...'
Meltem Hanım aslında bütün mesele, güzelim Anadolu topraklarından Türkleri gönderme meselesidir. Bütün diğer meselelerde olduğu gibi. Ermeni meselesini de yabancılar kaşımaktadır.