Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kürt Bahçesinde Sözleşi

Yalçın Küçük

Kürt Bahçesinde Sözleşi Sözleri ve Alıntıları

Kürt Bahçesinde Sözleşi sözleri ve alıntılarını, Kürt Bahçesinde Sözleşi kitap alıntılarını, Kürt Bahçesinde Sözleşi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Lenin'in legal Marksistler içindeki konumu, legal Marksistlerle bir ittifak olarak değerlendiriliyor; legal Marksistler, feodal gericiliğe karşıdırlar ve kapitalizmin gelişmesinden olumlulukla söz ediyor ve Rusya despotizmini sarsan Narodnikler ile sert bir ideolojik mücadele sürdürüyorlar. Çarlık gizli polisi, bu nedenle, Bolşevik örgütlenmeyi doğuracak olan bu legal Marksist flört dönemini izlemeyi önemsemiyor; darbelerini Narodnik örgütlenmelere indirmeye çalışıyor. Ancak embriyo halindeki Leninist hareketi de kontrol altında tutmayı ihmal etmiyor.
Sayfa 119 - 1. baskı - Nisan 1993
Mevlanacılık, İran Devrimi Sonrası Türkiye'de Hızla Yükselmiştir
İran Devrimi aslında 1980 sonrası bir devrimdi. İran gerçekten islamiyetin yabancı egemenliğine karşı bazı özelliklerini kullandı ve tavır geliştirdi. Bununla ezilenlerin temsilcisi misyonunu üstlendi ve bu tavrıyla İran'da gerici devrim yaptı. Bu gerici devrimle Ortadoğu'daki İslamcıları oldukça etkiledi. Türkiye'de ki İslamcıları da etkiledi. Türkiye ile ilişkilerinde, özellikle 1990'lara kadar olan süreçte Özal'la ilişkilerinde, yoğun çelişkileri vardı. Öyle oldu ki; İranlı temsilciler, "Anıtkabir'e gitmeyiz, Mevlana'yı ziyaret ederiz" dediler ve bunu yaptılar da. Hem de bunu Başbakan düzeyinde yaptılar. Türkiye bu davranışı bile kabul etmek zorunda kaldı. Öyle anlaşılıyor ki İran'a bu yönlü tavizler verdi. İran İslam Devrimi, Türk milliyetçiliğine ve Kemalizme kesinlikle karşıdır.
Sayfa 245 - 1. baskı - Nisan 1993
Reklam
12 Eylül rejimini çok iyi değerlendirmek gerekir Tarikatçılık ve tekkecilik yapmıştır. Evren ve Özal tarikatçılık ve tekkecilik politikasına Öncülük ettiler. Sadece sünni kolunda değil, alevilik cehpesinde de yaptılar. Bir sürü sahte alevi dedesi çıkardılar. Vakıf ve Dernekleri kurdurdular. Evren ve Özal, hem alevicilik yaptılar ve hem de nakşi tarikatını desteklediler. Yaydılar. Hepsini, hem yurt içinde ve hem de dışında örgütlediler. Bugün de emekçilerin saflarındaki alevi etkinliğini istismar etmek için, Sosyal demokratlardan aslen Dersimli olan M. Moğultay'ı bakan yaptılar. En üst düzeyden en alt düzeye kadar buna benzer bir yığın çıkar şebekesi harekete geçirildi.
Sayfa 244 - 1. baskı - Nisan 1993
Bana göre İran'ın iki özelliği var, birincisi büyük bir uygarlıktır. İkincisi Türklerden çok daha güçlü emperyal yayılmacı devlettir. Üstelik Türklerin kendilerine bir güveni yoktur. İran'ın ise müthiş bir kendine güveni de vardır. Bunu Türklerde daha yeni yeni ön plana çıkarıyoruz. Bence gerçekten İran'ı küçümsememek lazım. Bir; Çok büyük bir kültürdür. İki; 2500 yıldır emperyalisttir. Dediğimiz gibi İslamcılığı her zaman yayılmacılığın tarihi olarak kullanır. İslamcılık şu anda bile yayılmacılığın aracı durumundadır. Türkiye'de de öyledir. Bakın bu Sovyetler çökünce, Türkiye de hemen "Orta Asya'ya gidelim" diye, İslamcılığı öne çıkardı. Ancak orada İran daha tecrübelidir. Tacikistan, Kazakistan, Azerbaycan, Afganistan ve hatta buralara kadar da gelmiş durumda. İslamcılık baştan beri bunlar için emperyalist ideoloji olarak düşünülmüştür. Türkler 1000 yıldır saldırılarını, bu İslamcı ideolojiyle sürdürüyor. İran da sürdürdü. Araplar zaten sürdürdü. İran'ın ki açıktır. Milattan önce en büyük emperyal güçtür. Biz Kemalist ideolojiyle yetişenler kendimizi hep Batı'nın karşısında küçük görmüşüz ve bu nedenle tüm Doğu'yu küçümsüyoruz. "Bir ulus oldunuz, ama çok dar bir ulusçuluğunuz var". Türkler için söylüyorum. Türk ulusçuluğu çok dar bir ulusçuluktur. Aşiret şovenizmine benzer bir şovenistliktir. Kemalizm en dar, en içeriksiz, halk boyutu olmayan aşiretlerin biraz ilerisinde bir şoven ulusçuluk anlayışıdır. O açıdan bu kadar şoven olan yani gözü kendisinden başka bir şeyi görmeyen yapısıyla İran’ı, Avrupa'yı anlaması mümkün değildir.
Sayfa 196 - 1. baskı - Nisan 1993
Herzog 16-17 Temmuz 1992 tarihleri arasında İstanbul'a geldi.
İsrail Cumhurbaşkanı Haim Herzog ne söyledi: "Siz Kürtlere ne yapıyorsanız biz onaylarız; siz de, biz Araplara, Filistinlilere ne yapıyorsak onaylayın." dedi.
Sayfa 249 - 1. baskı - Nisan 1993
Lenin'in beğendiği, Çernişevski'nin "Nasıl Yapmalı" romanı var. O roman sanırım 1860'larda yazılıyor. Rus toplumunun serflikten yeni kurtulmaya başladığı ve böyle sanıyorum Rus aydın kişiliğinin, demokrat kişiliğinin, uç vermeye başladığı, Rus romantizminin ortaya çıktığı bir döneme rastlıyor.
Sayfa 378 - 1. baskı - Nisan 1993
Reklam
Çarlık istihbaratı bir süre Bolşevik Parti'sini kontrol etmiştir. Ama esas mücadeleyi Narodniklerle yapmıştır. Lenin'in birlikte çalıştığı, Ajan Manilovski var. Ayrıca kullanan kullanılır da!
Sayfa 133 - 1. baskı - Nisan 1993
Lenin, işçi sınıfının iktidar hırsıdır.
Sayfa 181 - 1. baskı - Nisan 1993
Ho Şi Minh
Ho, çok sade yaşayan bir insandır. Ho, Fransız sömürgeciliğine karşı pek çok 'birlik” oluşturuyor. Kütlesi çok parçalıdır ve birbirini sevmiyorlar; siyasi organizma ise gruplardan oluşuyor. Çok iyi bir gözlemci olan Ho, Fransa'da Fransız Sosyalist Partisi'ne girinceye kadar yurtsever, ancak politik olmayan bir kişilik sergiliyor; Ho, ilerdeki yıllarda bu dönemini süslemek ihtiyacını duymuyor ve politikaya kayıtsızlığını açıklıkla anlatıyor. Ho, Fransız Sosyalist Partisi’ne giriyor; ancak Fransız sosyalistlerinin "nasyonalist" yanlarından rahatsızlığını bir tür köylü patavatsızlığı ile dile getiriyor. Sosyalist Partisinin komünist olduğu kongreye katılıyor ve bu yönde oy kullanıyor. Ekim Devrimi gözünü açıyor. Bir Lenin, hayranıdır. Köylülerin balık avlamasını seyretmeye doymayan köyünde sık sık bir tepeye koşan ve inzivaya çekilen Ho, şiirlerini Vietnam'ın bir başka sömürgecisi Çin'in dilinde yazmaktan çekinmiyor. Ho Şi Minh'in mücadelesinde, 1944 yılında oluşturulan, Vietnam Milli Kurtuluş Propaganda Birliği var. Vietnam'daki Kurtuluş Propaganda Birliği daha sonra Vietnam Kurtuluş Ordusu'na dönüşüyor. Vietnam'da silahlı mücadele ilerledikten sonra Parti Ulusal Konferansı ve arkasından da Halk Kongresi aşamaları geliyor. Vietnam mücadelesi önce Kuzey’de başarılı oluyor. Sonra Güney*e geçiyor.
Sayfa 411 - 1. baskı - Nisan 1993
Eril Tahakküme Karşı Savaşım Verilmeden Özgürleşilmez
Engels'İn "Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni" kitabı bana biraz çıkış yapma şansı verdi. Bana göre mevcut erkeklik durumu kabul edilecek bir durum değildir. Şu anda kadınların karşı karşıya bulunduğu erkeklik veya erkek egemenliğine dayalı toplum çerçevesi isyan edilmesi gereken bir çerçevedir. Bu benim için bir ilkedir. Eğer bir kadın veya yeni kadın tipi erkek egemenliğindeki toplumsal çerçeveyi delemez, onunla savaşım veremezse ben o kadını köle çerçevesinde değerlendiririm. Dolayısıyla sevmeyle, sevilmeyle pek ilişkisi olamaz. Bu çerçevede bir erkeği de sevecek, sevebilecek bir erkek olarak değerlendiremem.
Sayfa 137 - 1. baskı - Nisan 1993
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.