Kurt Dölü

Jack London

Quotes

See All
Temizlik içeriye işlemeli :)
Boks iyidir diyorum ben. Üstelik sağlıklıdır da. Sağlıklı sözü aklına bir şey getirdiği için bir an duraladı, sonra devam etti. "Beni görmüyor musun? Böyle formda kalabilmek için ister istemez tertemiz bir yaşam sürüyorum. Bayan Silverstein'dan bile daha temiz yaşıyorum; ondan da, onun kocasından da, aklına gelebilecek herhangi başka birinden
Sayfa 199
Yetinmeyiz :))
Joe'yu bir bütün olarak istiyordu o; bir dişi olarak daha azıyla yetinemezdi...
Sayfa 201
Reklam
Kadın denen bilmece :)
Madeline kafasında bu yeni düşünceyle eğitimini sürdürürken, yeni yeni şeyler öğrendikçe kendi eksiklerini anlıyor ve eksikliğini bilmesi onun gücünü oluşturuyordu. Bu bilinçten aldığı güçle öye sıkı çalışıyor, kendini eğitime öyle bir veriyordu ki, hayretler içinde kalan üç eğitmeni çoğu kez gece geç vakitlere kadar oturup, kadın denen bilmecenin gizemi üstüne söyleşmek ihtiyacını duyuyorlardı.
Sayfa 134
Güçlüyü seçmek...
Joe'nun dövüşen bir erkek olması, sanki onu daha erkeksi ve daha çekici kılıyordu. Her yönüyle tam bir dişi olan Genevieve de bütün dişiler gibi aynı hamurdan yaratılmıştı çünkü! Kalıtımın karşı konulmaz gücünün etkisiyle, çiftleşmek için kendine en güçlü erkeği seçen kadının hamurundan... Çünkü kadın denen yaratık için kendine en güçlü erkeği seçmek ve sırtını bu güce dayamak kalıtsal bir zorunluluktu.
Sayfa 198
Hep aynı demek ki :)
Yaratılışları gereği erkekler dillerini tutmasını pek bilmezler; onların patavatsızlıkları yüzünden kadınların çektiği üzüntünün haddi hesabı yoktur. Çağlar boyu bu böyle süregelmiştir. Oysa, bu anlattığımız olayda durum tamamıyla farklıydı. Erkekler, eksikliği herkesin gözüne batan arkadaşlarının arkasından her ne kadar kendi aralarında sövüp sayıyorlarsa da dışarıya karşı ser verip sır vermeyen bir tutum takınıyorlardı. Kadınların tutumu ise tam tersineydi. Kadınların bu değişik tutumları sayesinde Madeline de çok geçmeden Cal Galbraith'ın hovardalıklarına ilişkin akıl almaz birtakım hikâyeleri en ince ayrıntılarına kadar öğrendi; bu hikâyeler içinde bir de, erkekleri parmağında oynatan Yunanlı bir dansözün adı geçiyordu. Madeline Kızılderili olduğu için beyaz kadınların çevresine sokulamıyordu; gidip akıl danışabileceği bir tek kadın arkadaşı yoktu. Kara kara düşünüp. dua ediyor, ama düşünürken bazı planlar da kuruyordu kafasında. En sonunda bir gece kararını verdi, köpeklerin koşumlarını vurdu, küçük Cali güzelce sarıp sarmalayarak kızağa yerleştirdi ve kimseye görünmeden evden ayrıldı...
Sayfa 127
Bakire Madeline 'nin satış değeri...
Genç kadın tekrar derse başlamak hevesiyle yanlarına gelmişti. Harrington onu tepeden tırnağa, inceden inceye süzüyor, belirgin niteliklerini iyice anlamaya çalışıyordu . Hani, at satın alırken hayvanı incelerler ya, işte aynen öyle... Harrington açısından besbelli hiç de inceleme sonucu hayal kırıcı olmamıştı ki, birdenbire meraklanarak sordu Madeline'e: "Dayın olacak sefil ne karşılığında sattı seni?" "Bir tüfek, bir battaniye, yirmi şişe içki. Tüfek de bozuktu! Bir bakirenin bu kadar ucuza gitmesini içine sindiremediğini anlatmak ister gibi, nefretle söylemişti son cümleyi.
Sayfa 131
Reklam
Hem de, bozuk bir tüfek!
Madeline, odadaki üç erkeğin üçünün de gözlerindeki hayranlık pırıltısını fark etmekte gecikmemişti. Duyduğu gururla yüzü pençe pençe kızardı. Kadın olarak, erkekler tarafından beğenilmenin verdiği hazla bir an başı döner gibi oldu ve daha büyük bir nefretle kendi kendine mirıldandı: "Hem de, bozuk bir tüfek!"
Sayfa 132
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.