Kürtler

Hasan Cemal

En Beğenilen Kürtler Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Kürtler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kürtler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İran’da Tahran’a giden bir Kürt, Kürt’tür. Yani kendini yabancı hisseder. Çok fazla da gitmez, gitmeyi canı çekmez. Iraklı Kürt de öyledir. Bağdat’a gitmez ya da çok az gider. Gidince de Kürt’tür. Çünkü yabancılık, dışlanmışlık hisseder. Kürt ile Acem arasında, Kürt ile Arap arasında böyle bir duvar yükselir. Ama bu Türkiye’de emin ol farklıdır. Türkiye’de bir Kürt, Ankara’ya giderken, İstanbul’a giderken yalnız Kürt değildir. Hem Kürt’tür, hem Türk’tür. Giderken, ayakları geri geri gitmez. Hele İstanbul’a, imkânı varsa koşa koşa gider.Dışlanmışlık hissetmez. Yabancılık duymaz. Türk ile Kürt karışmıştır. İran’da, Irak’ta öyle değil. Azınlıktır Kürtler. Kürt olan, Kürt olduğu için örneğin Dışişleri bakanı olamaz. Bizde olur, kökeni Kürt’müş, değilmiş diye bakılmaz. Türkiye’de Kürtler toplum ve devlet düzenine çok daha fazla entegre olmuş, birbirlerine karışmışlardır dinleriyle, kültürleriyle, hayat tarzlarıyla..."
Sayfa 569Kitabı okudu
Ne işi var İmralı'da
MİT Müsteşarı Atasagun’la yardımıcısı Alpay’ın söyledikleri satır başlarıyla şöyle özetlenebilir: (1) Öcalan’ın idamı... MİT’in en üst düzeydeki iki yetkilisi, bu idama karşı çıkıyorlar. Müsteşar Atasagun’un sözleri: “Öcalan’ı getiren biziz, asılmaması için en büyük mücadeleyi veren de biziz. Asılmamasını korktuğumuz için değil, ülkenin menfaati için savunduk. Apo’yu herkes kullandı, biz niçin kullanmayalım?”
Sayfa 375Kitabı okudu
Reklam
" Hasan Cemal, sen değil misin dört ayrı kökten gelen? Anneannen Gürcü, deden Çerkez değil mi? Babaannen Yunan Makedonyası’ndan Serez’den, büyükbaban Cemal Paşa Midilli Adası’ndan değil mi? Ama sen ‘Türküm’ demiyor musun? Türk olarak büyütülüp yetiştirildiğini, kendini Türk hissettiğini söylemiyor musun? O zaman Kürtlere de ne oluyor? Herkes kendi köklerine dönmeye kalkarsa, yetmiş iki milletten insanın yaşadığı bu topraklarda neler olabilir, düşünebiliyor musun? Çocukluk arkadaşın Murat Karayalçın sana bir seferinde söylememiş mi, ‘Biz Lazlar Türklüğü kabul etmedik mi, asimile olmadık mı, bu Kürtlere de ne oluyor?’ diye...”
Sayfa 594Kitabı okudu
Sadece Tanımak
Demirel, Çekiç Güç’ü savunurken şu noktalara dikkat çekiyor: “Irak idaresi yarın gene Kürtlerin üzerine gelirse, ne yapacaksınız? Iraklı Kürtler yine sınırlarımıza yığılırsa ne yapacaksınız? Mesele budur. PKK bir olay. Kürtçe konuşan Türk vatandaşları ayrı bir olay. Kuzey Irak’taki Kürtler de başka bir olay. Ama üçü bir yerde birleşiyor. Halepçe’ye ilgi göstermedik (İran-Irak Savaşı sırasında, 17 mart 1988’de Kuzey Irak’taki Halepçe kentinde zehirli gaz kullanarak 5 bin Kürt’ü katleden, insanlığa karşı suç işleyen Saddam Hüseyin kuvvetlerinin Halepçe Katliamı, HC), Türkiye nasıl ki Bulgaristan Türklerine yapılan zulüm üzerine ayağa kalkmışsa, Kuzey Irak’ta meydana gelecek vahşete de seyirci kalamaz. Kalırsa kendi iç dengesi bozulur.” Günlüğümdeki notlar şöyle devam ediyor: Başbakan Demirel bunları söyledikten sonra bir an durdu. Önemli bir şey söyleceğini haber veren bir edayla tane tane konuşmaya başladı: “Kürt kimliğine karşı çıkılamaz. Kürt realitesini artık tanımalıyız.”
Mutluluğun yolu parçalanmak değil bütünleşmektir.
Sayfa 551Kitabı okudu
Xapo
Talabanî, Apo’yu Stalin’e, Kim İl Sung’a benzetiyor. Türkiye’de demokratikleşme sürecini baltaladığını, sertlik yanlısı şahinlerin elini güçlendirdiğini belirtiyor. Ve soruyor, “Acaba Türkiye’de demokrasi istemeyenler mi yarattı Apo’yu?” diye. “Türklerle Kürtler arasına düşmanlık sokmak”la suçluyor PKK liderini. Apo’ya karşı askerî değil siyasî bir kampanya açtıklarını söylüyor Talabanî. Bir hareketin hem Marksist-Leninist hem terörist olup, hem de “köktendinci” İran’la “kasap” Saddam’dan destek alırsa, bitmeye mahkûm olduğunu belirtiyor. İzlediği yöntemlerle Kürtlüğün adını kirlettiğini de sözlerine ekliyor.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
267 öğeden 501 ile 267 arasındakiler gösteriliyor.