Rojava’nın, Güney Kürdistan’ın, Kerkük’ün, Cezire’nin, Fırat’ın doğusunun, petrol ve su yataklarının, Kürtlerin özerklik taleplerinin sadece bölgenin değil, dünyanın da gündemini meşgul ettiği ve dört ülkeyi ilgilendiren Kürt Sorunu’nun özellikle dışarıdan gelen müdahalelerin de etkisiyle yeniden bir Kürdistan Sorunu’na evirilmeye başladığı bir dönemde hazırlanan bu çalışma, aynı zamanda Kürt toplumunun ve siyasetinin geçmişten gelen zafiyetlerini tahlil etmek için önemli veriler ve asla göz ardı edilmemesi gereken tarihsel bir deneyim de sunmaktadır. Kuşkusuz en ilginç deneyim ise bugün konuşulanların yüz yıl önce de konuşulduklarına ve diplomasi masalarında yıllarca tartışıldıklarına tanıklık etmek olacaktır.