Kurtuluş Savaşı Destanı sözleri ve alıntılarını, Kurtuluş Savaşı Destanı kitap alıntılarını, Kurtuluş Savaşı Destanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
8 Mart Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun.
Mücevher gibi uzak ve erişilmezdi şeker, erimiş altın pahasına gazyağı
Ve namuslu, çalışkan, fakir İstanbullular
Sidiklerini yaktılar 5 numara lambalarında
yedikleri mısır koçanıydı ve arpa ve süpürge tohumuve çöp gibi kaldı çocukların boynu.
KOCATEPE
ŞAYAK KALPAKLI NÖBETÇİ
VE "O"
Saat iki otuz:
Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır,
ne ağaç, ne kuş sesi,
ne toprak kokusu vardır.
Gündüz güneşin
gece yıldızların altında kayalardır.
Ve şimdi gece olduğu için
ve dünya karanlıkta daha bizim
daha yakın
daha küçük kaldığı için
ve bu vakitlerde topraktan ve yürekten
evimize, aşkımıza ve kendimize dair
sesler geldiği için.
Kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi
okşayarak gülümsiyen bıyığını
seyrediyordu Kocatepeden
dünyanın en yıldızlı karanlığını.
Düşman üç saatlik yerdedir.
Biz ki İstanbul şehriyiz,
Fransız, ingiliz, İtalyan, Amerikan bir de Yunan,
bir de zavallı Afrika zencileri yer bitirir bizi bir yandan kendi köpek döllerimiz:
Vahdettin Sultan ve damatı Ferit ve İngiliz muhipleri ve Mandacılar.
Bursada havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir-köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman...