1001 Gece Denemeleri

Kurutulmuş Felsefe Bahçesi

Salâh Birsel

Kurutulmuş Felsefe Bahçesi Posts

You can find Kurutulmuş Felsefe Bahçesi books, Kurutulmuş Felsefe Bahçesi quotes and quotes, Kurutulmuş Felsefe Bahçesi authors, Kurutulmuş Felsefe Bahçesi reviews and reviews on 1000Kitap.
Okul kitaplarını karıştırın, oralarda insana edebiyatı, sanatı sevdiren çok az şeye rastlarsınız. Söylemesi ayıp sayılmazsa, sanat eğitimi hükümetlerin başlıca görevi olmalıdır. Çünkü kötülüklerin beşiği olan kara karanlık sadece bilgiyle aydınlatılmaz, onun bir de sanat sevgisiyle pekiştirilmesi gerekir.
Sayfa 100
Bence şudur ki, okurlar da, seyirciler de yüzyıllar boyu sanat denizinde yüzmelerini sağlayacak bir eğitimden uzak tutulmuşlardır. Toplumların çoğu sanat ürünlerine yaklaşmak için birtakım ince yollardan geçilmesi gerektiğine inanmazlar. Fernand Leger şöyle diyecektir: - Özel galerilerle müzeler kapılarını tam da işçilerin işliklerden ya da fabrikalardan çıkma saatinde kapatırlar.
Sayfa 100
Reklam
Dikkate değer ki, insanların çoğu bir sanat ürünüyle burun buruna gelince yüreklerinin küp küp etmesinden hoşlanmazlar. Gereksiz işlerden sayarlar bunları. Öte yandan, sanatçılar da aradaki buzları eritecek bir çabaya yanaşmak istemezler. Onlar da: "Bizden yaratması; sevmesi, değer göstermesi de sizden" derler de başka bir şey demezler.
Sayfa 99
Dostoyevski, kalabalıklar içinde bulamadığı, kendisini dinginliğe kavuşturacak olan yalnızlığı ancak Omsk Cezaevinde bulabilmiştir.
Sayfa 98
Gelgelelim Puşkin, Maupassant'ın aksine, toplum yaşamından hoşlanır. Onda yaşama tutkusu vardır. Vaktini balolarda, tiyatrolarda, evlerdeki edebiyat toplantılarında ve genelevlerde geçirir hep. Uyku nedir bilmez.
Sayfa 95
Takma ad modası 19. yy Rusya'sında da kendini gösterir. Puşkin'in üyesi olduğu bir edebiyat derneği üyelerinin topu takma adlarla çağrılır. Puşkin'in adı ise bir değil üç tanedir: Çekirge, Kıvılcım, Cırcır Böceği.
Sayfa 95
Reklam
Fazıl Hüsnü'ye sordum: - Senin Tepebaşı Bahçesi'nde Nahit Sırrı'nın ceketini yaktığını edebiyat kahveleriyle ilgili anılarımda anlatabilir miyim? - Ben Nahit Sırrı'nın ceketini yaktım mı? - Yaktın. - O halde anlatacaksın.
Sayfa 89
Lord of the Recm - Alearabia
Diyeceğim, gönül işlerinin, beden isteklerinin cezası hep taşa tutulup keşkek edilmek midir?
Sayfa 92
Rousseau'nun ahlakı katı yürekli bir ahlaktır. O, boşboğazlar kadar, dedikoducular, kendini beğenmişler, yalancılar ve zingirdek heriflerden hiçbirinin suçunu bağışlamaz. O, Bertrand Russell'ın acıma ahlakının uzağından bile geçmez. Russell, vebalılara nasıl davranıyorsak, büyük suçlulara, canilere de öyle davranmamızı öğütlerken, Rousseau, insanların bağışlama, acıma uyguları olduğunu bilmezlikten gelir.
Sayfa 90
Filozof Jean-Jacques Rousseau, gerçeği söylemeyi bir görev bilir, ayrıca düşmanlarının sırrını bile açığa vurmaz. Sır saklamak, 18. yy Fransa'sının bir erdemidir. Yalnız bu erdemin İsa'nın döneminden çok önce de varolduğu unutulmamalıdır. Tevrat'ta: "Eğer dostuna kılıç çektinse umudunu kesme, aranız bulunabilir. Ama onun sırrını ele verdinse dostun bir daha yüzgeri etmemek üzere senden uzaklaşmıştır" denir.
Sayfa 90
502 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.