Kuş Kitabı

Kolektif

Kuş Kitabı Sözleri ve Alıntıları

Kuş Kitabı sözleri ve alıntılarını, Kuş Kitabı kitap alıntılarını, Kuş Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın yaşlılığın belirtisi olan gözlerinin yanındaki üç kırışıklığa da kazayağı adı verilir. Bu gayb aleminin işaretidir. Artık gözler dünyayı iyi göremez olmuştur. Yön öbür tarafa dönmüştür. Yani Tanrısal işarettir. Lâmekandan haberdir.
Kuşların hayatla (başlangıçla) olan ilişkisi bebekleri leyleklerin getirdiğine dair inanışta da kendisini göstermektedir. Türk mitik dünya görüşü, bebeklerin doğumuna refakat eden, doğumu zorlaştırmaya ya da engellemeye kalkışabilecek kötü ruhlara karşı mücadele eden, çocukları koruyan dişi ruh Umay'ı kuş biçiminde tasavvur etmiştir. Daha çok güney ve kuzey Sibirya sahalarında karşımıza çıkan bu mitik tasavvur, Türklük coğrafyasının batı ve kuzey bölgelerinde, kendisine kutsallık atfedilen leylek ön plana çıkarılak sürdürülmüştür. Umay'ın yerine Fatma (Fatıma) Ana'yı ikame eden Anadolu Türkleri, çocukların dünyaya gelmesini sağlayan ve onları koruyan Umay'ı temsil eden kuşların yerine de "hacı" leyleği getirmiştir.
Reklam
Bülbül
Bir Sivas efsanesinde şöyle anlatılır: Hz. İbrahim, ateşe atılınca, bülbül ateşi söndürmek için gagasıyla su taşır. Diğer kuşların, gagasının küçük olduğunu, kocaman ateşi söndüremeyeceğini söylemelerine rağmen devam eder. Onlara elinden gelenin bu olduğunu, ateşi söndüremese bile bu uğurda yanacağını söyler. Bu olaydan sonra bülbüle ödül olarak güzel sesi verilir.
Anka(Hüma/Simurg/Zümrüd ü Anka)
Türk kültüründe devlet kuşu, cennet kuşu ve talih kuşu olarak bilinen adı olan kendisi olmayan bir kuştur. Kaf Dağı'nda yaşar. Uçarken gölgesi kime değerse onun padişah veya zengin olacağına inanılır. Günümüzde sokakta yürürken insanın başına kuş pisliğinin düşmesinin uğur sayılması bu inançtan gelmektedir.
Baykuş İnancı
Nogaylar'da Obur(kara iye)'un gelip çocukları hasta edebileceği, öldürebileceğine inanılır Oburkuş(baykuş) Nogaylar'da da ölüm habercisi olarak bilinir. Onu kızdırmamak için ona Altınkuş, Orukuş, Güzelkuş denir.
Türk mitolojisinde güçlü doğanlar, alıcı kuşlar ve karakuşlar/kartallar yer alır. Dikkat edilirse Türk mitolojisinde yer alan kuşların hiçbirisi leş yiyen kuşlardan değildir. Bu durum, Türk kültüründe önemli bir özelliktir. Türklerde -kısmen de olsa- totem olarak kabul edebileceğimiz kurdun da leş yiyen bir hayvan olmadığını biliyoruz. Kurt ve kuşlar bu özellikleriyle birleşmektedirler. Türk er asalak, toplayıcı bir hayat tarzı süren insanlar değillerdi. Hayatlarında aktiftiler. Bu özellikleriyle gerek ongon olarak, gerekse çeşitli inançlar içerisinde yol gösterici, soy türetici, vb. olarak benim sedikleri hayvanlar da kendileri gibi tabiatta aktif, hazıra konmayan, başkasının artığıyla beslenmeyen canlılardı.
Reklam
Etiyolojik efsaneler ile halkın bazı toplum, ırk ve cinse(kadın) karşı beslediği önyargılar arasında yakın bir ilişki görülmektedir. Bu önyargıların sebeplerini etiyolojilerle meşrulaştırmaya çalışırken, diğer taraftan da önyargıları pekiştirmek amacıyla etiyolojilerin anlatıldığı görülür.
Sayfa 145Kitabı okudu
Eski Türklerin dünya görüşünde kutsal sayılan "kut" anlayışı; uçmak ve konmak gibi özellikleri sayesinde kuşla soyutluktan somutluğa büründürülmüştür. Bu sebeple bazı çalışmalarda "kut" ve "kuş" kelimelerinin ortak kökten türesiği araştırmacılar tarafından kabul edilmiştir.
Yozgat'ta cenaze çıkan evlerde, cenazenin çıktığı odanın ışıkları en az bir gün açık bırakılır ve odanın ortasına su dolu bir kap konulur. Ölen kişinin ruhunun kuş şeklinde evine geleceğine ve kaptan su içip yıkanacağına inanılır.
Zarar verileni zarar verenden uzaklaştırma amacıyla iyiler için kurtuluş kötüler için de ceza olacak o kutsal gün gelene kadar, farklı bir biçimde muhafaza etme ve ebedileştirme düşüncesiyle, ruhun belli bir süre ikamet edeceği bedendir kuşlar.
Sayfa 188Kitabı okudu
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.