"Yokluğa dalıp tamamıyla kaybolmadıkça, varlığa erişip oradaki doğruluğu asla göremezsin."
Kitap bizlere, insanın hayat yolculuğunu kuşlar vasıtasıyla temsil eden; bu yolculukta onların hallerini bazen takatsiz, bazen cesur, bazen sabırsız, bazen güçlü, bazen umutsuz, bazen inançlı, bazen kederli, bazen vazgeçmiş, bazen kararlı şekilde meşakkatli bir yol olarak gösteriyor. Peki bu yolda kaç kuş vuslata erebilecek? Sayıca geriye ne kalacak? Neyi feda edecekler?
Dünya ve gerçek dünya (ahiret yurdu) arasındaki farkı, aşk ile ilahî aşkın ayrımını çok güzel hikâyelerle anlatmış. Attar, bu hikâyelerin yalnızca süslü masallardan ibaret olduğunu vurgularken aslında insanı göremediği ve aradığı şeye kavuşturuyor. Hiçlikten varlığa olan bu ebedî yolculukta kişinin kendisini, kibrini, malını, dünya sevgisini, aşkını ve canını bir kenara itmesiyle özünü bulabileceğini söylüyor.
Hülasa, hiç olup, yok olmadıktan sonra var olmanın imkânsız olduğu gösteren çok kıymetli bir eser.