Kullarım Sana Beni sorarlarsa;
Şüphesiz ki Ben, çok yakınım. Bana dua edince Ben, o dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da Benim da’vetime icabet etsinler. Bana iman etsinler ki,doğru yolu bulmuş olsunlar.
Kur´an-ı Kerim, Bakara: 186
İnanarak yapılan duaya İsm-i Âzam´da denir.
Duayı okurken kabul olacağına inanarak okumalıdır. Okumakta ki, devamlılık ise hedefe yakın kılar ve duaya devamda niyetin olduğunda, çabuk kabule sebep olur. Çünkü önceden bir sermayenin mevcut olması, gayeye çabuk ulaştırır.
Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem
‘Dua ibadetin kendisidir’ buyurdular ve sonra şu ayeti okudular.
‘Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir’ (Gâfir 60)
اَلدُّعَاَءُ عِبَاَدَةٌ yani “Dua ibâdettir”[6]
“Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir.
Allah Teâlâ´dan talep edilen dünyevî şeylerden Allah Teâlâ´nın en çok sevdiği afiyettir.
Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit musibet için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir.
Öyle ise sizlere dua etmek gerekir.".