1946-1960 yıllarında çok partili sisteme geçilmesine rağmen Anayasa’da kuvvetler ayrılığının benimsenmesi yönünde değişiklik yapılmamasının otoriter sisteme dönüşmesi konusu eserde ele alınmıştır. Her ne kadar eser adı, konunun kuvvetler ayrılığı açısından ele alınmış izlenimi uyandırıyorsa da, kuvvetler ayrılığı ile ilgili başta TBMM görüşmeleri, hatıralar ve günlük gazete ile dergilerdeki yazılara değinilmekte birlikte, eser otoriter sisteme dönüşen Demokrat Parti’nin kuruluş, gelişme ve sona erme sürecini anlatmaktadır. Eser; tarihî olayları Meclis tutanakları, hatıralar ve gazete ve dergiler üzerinden özetlemiş olmakla birlikte konu sistematik bir şekilde ele alınmamıştır. 1924 Anayasası’nın benimsediği kuvvetler birliğinin benimsenmesinin sebepleri ile bu sistemin çok partili sistemde neden işlemeyeceği gerekli şekilde izah edilmemiştir. Eserde azımsanmayacak kadar yazım yanlışı da bulunmaktadır.
Eserin günümüz Türkiye’si ile mukayesesinin olmaması eserin en büyük eksikliğidir. Sonuç kısmında bir iki paragrafla konuya değinilmiş olsa da bu yetersizdir. Yazar keşke bu eseri değil de konusu aynı olan günümüzü anlatan “Kuvvetler Ayrılığından Kuvvetler Birliğine Otoriter Demokrasi: 2002-2022” adlı kitabı yazsaydı.