Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kuyruklu Yıldız Geliyor

Tove Jansson

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Bir şeylere sahip olup, onlar yalnızca kendinizin olsun istediğinizde her şey zorlaşıyor. İşte bu yüzden ben onları yalnızca seyrediyorum ve başka yere giderken onları kafamda taşıyorum. Bu onları bir torbaya doldurup yük gibi taşımaktan daha eğlenceli."
Snork'a baktı ve "Bu taşınma işini sen örgütleyebilir misin?" diye sordu. Snork sevincinden kıpkırmızı oldu. "Denerim" dedi ciddiyetle. "Ama önce bana kareli veya çizgili bir defter, bir kalem, bir metre, mağaranın kuş bakışı çizimi ve tam ölçülerini vermeniz gerekir. Sonra sahip olduğunuz şeylerin bir listesini almalıyım. En çok sevdiğiniz şeyleri üç yıldız, sevdiğiniz şeyleri iki yıldız, belki de vazgeçebileceğiniz şeyleri bir yıldızla işaretleyin." "Benim listemi hemen alabilirsin" dedi Mumrik. "Mızıkama üç yıldız!"
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
"Harika" dedi Mumiş. "Hoşça kal, görüşmek üzere. Geldiğimizde gelmiş oluruz."
Mumrik şarkıların birini bitirip diğerine başlıyordu. Uykulu gün batımı şarkıları... Ayrılık şarkıları... Küçük böcekler ve göl perileri birer birer ormanın içlerine çekilmeye başladılar. Ağaç perileri ortadan kayboldu, Snorki elinde aynası uykuya daldı. Sonunda şarkılar sustu, vadiye derin bir sessizlik çöktü. Ateşböceklerinin ışıkları söndü, gece yerini sabaha bırakmaya başladı.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Ben bittim" dedi. "Artık halim kalmadı. Şu çadırı biraz da siz taşıyın, tavayı da." "İyi bir çadır" dedi Mumrik. "Ama eşyalara öyle fazla bağlanmamak gerek. At onu gitsin. Tavayı da. Nasıl olsa içinde pişirebileceğimiz bir şey de yok." "Ciddi misin?" diye sordu Snif şaşırarak. "Uçurumdan aşağıya mı?" Mumrik başıyla onayladı.
"Küçük kız kardeşi Snorki onu dinler gibiydi ama bana sorarsanız aklı başka yerdeydi. Her tarafı güzel, yumuşak tüylerle kaplıydı, alnında da durmadan taradığı kâküller vardı." "Amma da saçma" dedi Mumiş. "Anlatsana başka ne oldu?" diye sordu Snif. "Eh, öyle önemli bir şey yok" dedi Mumrik. "Kız otlardan küçük halılar dokuyor, karnı ağrıyanlara da şifalı çorbalar pişiriyordu. Kulaklarının arkasına çiçekler sıkıştırıyordu, sol ayak bileğinde de altın bir halhal vardı."
Reklam
Ateş yakıp gözleme pişirdiler ve piştikten sonra da afiyetle yediler. Gözleme yemenin en iyi yolu da buydu; önce pişirip sonra yemek.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.