Küçük yaşta anne ve babasını eşkiyaların saldırısıyla kaybeden Kuyucak'lı Yusuf yaşı küçük olmasına rağmen ruhu kocaman bir adamınkinden farksızdı.
Eşkiyalarla boğuşup, anne ve babasını kurtarmaya çalışırken bir parmağından olan ve tüm bunları soğukkanlılıkla anlatıp yaşayabilen bir çocuk.
Olaydan sonra Yusuf'un haline acıyıp onu kendine evlat edinmek isteyen Selahattin Bey Yusuf'u yanına alıp ona babalık yapmaya başlar. Ama bundan şikâyetçi olan ve Yusuf'u hiçbir zaman kabul etmeyen her fırsatta "köylü piçi" gibi hakaretler savuran Şahinde Hanım, ve muazzam bir güzelliğe sahip olan Selahattin Bey'in küçük kızı Muazzez de Yusuf'un hayatındaki yerlerini alırlar.
Ah Muazzez! Yusuf'a olan o saf ve masum aşkın rakı sofralarında kirletecek kadar gelip geçici miydi?
Başta Muazzez'i yaptıklarından ötürü kötülemiştim ama daha sonradan kıza acımamak elde değildi. Şirret ve bir o kadar münasebetsiz annesi Şahinde Hanım'a olan öfkem ise kitabın sayfalarını çevirdikçe artmaya başlamıştı. Bir insan nasıl olur da sırf daha lüks bir yaşam için kızını türlü türlü kötülüklere alet eder ki.