Horozla İnci
Horoz çelebi bir gün,
Bir inci çıkarmış çöplükten.
Hemen kuyumcuya gitmiş:
- İyi bir şeye benziyor, demiş;
Gel al şunu da,
Bir mısır tanesi ver bana.
Cahilin birine babası,
Bir kitap bırakmış ölürken,
Eski bir el yazması.
Hemen gitmiş kitapçıya:
- Bak, demiş,Kapağı meşinden.
Gel al şunu da,
Bir liracık olsun ver bana.
Bay karga konmuş bir dala
Koca bir peynir ağzında.
Tilki kokuyu alıp gelmiş :
- Günaydın, Sayın Karga, demiş ;
Bu ne güzellik böyle:
Bakmaya doyamıyorum size.
Şu tüylere bakın, pırıl pırıl;
Sesiniz bilmiyorum nasıl;
O da renginiz kadar güzelse
Ne yalan söyleyeyim
Bu ormanda güzel yoktur üstünüze.
Karga bu sözlere bitmiş :
- Şuna bir gak diyeyim de ses görsün, demi ;
Gak der demez peynir düşmüş , tilki yutmuş .
- Kara bayım, demi kargaya;
Bu sözümü hiç unutma,
Kaptırdığın peynire değer:
Her dalkavuk çıkarı için över,
Yüzüne güler, peynirini yer.
Karganın aklı gelmiş başına
İş işten geçtikten sonra.
Zeus bir gün bütün canlıları çağırtmış.
- Gelsinler, demiş , toplansınlar ayakucumda
Ve kim yaradılışında kusur buluyorsa
Söylesin çekinmeden,
Düzeltmesi benden.
Büyüklerin çoğu, yakından görülünce,
Birer kalıp, birer maskedir sadece.
Kaba halk görünüşe göre aldanır.
Neden dersen, onun istediği
Bir put bulup tapmaktır.