Fransız yazar La Fontaine'in fabllarının Nazım Hikmet çevirisiyle sunulduğu güzel bir eser. Toplam on iki bölümden oluşan eserde 103 masal bulunuyor, aslında bunlara şiir de diyebiliriz, masal şiir, şiir gibi masallar, hem şiir hem masal, neyse ne. Yani aslında şuna canım sıkılıyor, Nazım Hikmet bu çeviriyi cezaevindeyken yapmış ve bu eseri Ahmet Oğuz Saruhan takma adıyla yayımlamış. Bu eseri takma adla yayımlayacak ne gibi bir durum olabilir onu merak ediyorum. Biz neden böyle şeyler yaşadık, neden böyle şeyler yaşıyoruz? Neyse ne işte! Kitap içerisinde insanların, insani özelliklerin, hayvanlar aleminden birçok canlı aracılığıyla hicvedildiği kıssadan hisseler bulunuyor. Kedi, köpek, horoz, ördek, arslan, eşek, keçi, leylek, ayı, sinek, hele tilki, hele tilki... Bir sürü hayvan... İlkokul ve ortaokuldaki arkadaşlarımın bu kitabı okumasını isterim. Nazım Hikmet'in ağırlıklı olarak çocukları düşünerek kaleme aldığı bu masal şiirleri beğeneceklerini umuyorum. Yani şunu diyorum, çocuklar düşünülerek, yani ülkenin geleceği düşünülerek yazılmış, muhteşem bir içeriğe sahip bu eser neden takma adla yayımlanır kardeşim? Neyse işte... İyi okumalar...