Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey

Slavoj Zizek

Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey Posts

You can find Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey books, Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey quotes and quotes, Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey authors, Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey reviews and reviews on 1000Kitap.
Biz insanlar nasıl oluyor da “asılsız rüyalar aleminde aldatıcı bir biçimde kalıcı nesne ve egolarla, egoyu savunmak ve gerçekliğe hükmetmek adına beyhude bir arayışa” yakalanabiliyoruz .
Sayfa 18
Reklam
Herşey arzu temelidir, istemek başlangıç, tatmin olmak ise yeni bir başlangıça gebedir.
Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey
Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey
Gerçek her zaman bir kurmaca yapısında olduğu için, (öznelerarası) gerçeği (önermesel) gerçek biçiminde belirtmeyi mümkün kılacak bir 'sentez' yoktur.
Sayfa 277 - J.LacanKitabı okudu
1950'lerde Lacan için nesne, öznelerarası teşhis oyunundaki 'risk' rolüne indirgenirken (bir nesneyi arzulamak, bu nesnede hak iddia eden ötekinin arzusunu arzulamanın bir yoludur, vs.), daha sonraki dönemde Lacan için nesne, öznenin başka bir öznede aradığı şey -özneye itibarını kazandıran şey-haline gelir.
Sayfa 273Kitabı okudu
Arzu tam olarak nerededir, bilgide mi yoksa inançta mı?
Bunun Lacancı cevabı oldukça nettir: Arzu, bilgidedir. Kişinin 'inanmayı', kabul etmeyi, birinin simgesel evrenine dahil olmayı reddetmesi biçimindeki korkutucu gerçeklik, kişinin arzusunun Gerçeğinden başka bir şey değildir ve bilinçsiz inanç (X'in aslında gerçekleşmeyebileceği) eninde sonunda arzunun Gerçeğine karşı bir savunmadır.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
Öznenin arzusu ötekinin arzusudur
Yeni Zelanda ormanlarında grotesk maskelerle korkunç bir savaş dansı ettiği söylenen vahşi bir kabileyle iletişim kurmayı denemek amacıyla antropolojik bir keşif gezisiyle ilgili gerçek bir hikaye anlatılır. Ekiptekiler bu kabileye vardığında, onlara dans etmeleri için yalvarırlar ve dans gerçekten de tarife uyar; böylece araştırmacılar aborijinlerin tuhaf ve korkunç gelenekleri hakkında arzuladıkları malzemeyi elde ederler. Ancak kısa bir süre sonra, bu şekilde bir vahşi dansın aslında kesinlikle var olmadığı anlaşılır: Aborijinler yalnızca araştırmacıların dileklerini yerine getirmeye çalışmıştır; onlarla yaptıkları tartışmalarda yerlilerin kendilerinden ne istendiğini anladıkları ve bunu yeniden ürettikleri ortaya çıkar.. Lacan "öznenin arzusu ötekinin arzusudur" derken bunu kasteder..
Sayfa 230Kitabı okudu
"Ben varım çünkü sen bana bakıyorsun ve eğer Sen Bakışını benden başka yana çevirecek olursan Ben olmam.. "
Sayfa 177 - Cusa'lı NicholasKitabı okudu
Descartes'a göre, ümitsizlik "arzu ettiğimizi elde etmeye dair küçük bir beklenti ... olduğunu fark ettiğimizde yaşadığımız aşırı hevesten başka bir değildir"
Sayfa 169Kitabı okudu
Sartre'a göre, dünyayı algılarken aynı anda üzerimizde sabitlenen bakışı kavrayamayız. Ya birini ya da ötekini yapabiliriz. Çünkü, der Sartre, dünyayı algılamak ona bakmaktır; ve üzerimizde sabitlenen bakışı kavramak, nesne olarak bakışı kavramak değil, bakılmakta olduğumuzun bilincinde olmaktır.
Sayfa 168Kitabı okudu
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.