Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma

Aytunç Altındal

Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma Posts

You can find Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma books, Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma quotes and quotes, Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma authors, Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma reviews and reviews on 1000Kitap.
300 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Laisizm
Kitabın yazarının bence biraz taraflı anlattığını düşünüyorum, Bazı konularda verdiği örnekleri de aşırı saçma buldum onun dışında okunması gereken önemli kitaplardan birisidir.
Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma
Laiklik - Enigma'ya Dönüşen ParadigmaAytunç Altındal · Alfa Yayıncılık · 201455 okunma
sihirli kelime "Vatan-Millet-Sakarya"
Katolik kilisesi, Türkiye'deki ve Avrupa' daki Islamiyeti incelemek için 1978' de SRI diye bilinen Islamla İlişkiler Dairesi'ni kurmuştur. Bu kuruluş, başta Türkiye olmak üzere tüm Islam âlemindeki gelişmeleri izlemektedir. Devletler ve üniversiteler tarafından kurulmuş benzer tip örgütler de vardır. Türkiye'nin Batı'yı ve Hristiyan âlemi ile bu ülkelerdeki seküler/laik yapıyı inceleyen tek kuruluşu bile yoktur. Bırakın Batı dünyasını, Avrupa' daki tüm Islamiyeti inceleyen kuruluşu da yoktur. Bu yazı dizisi, bu konuda hazırlanmış ve kuşkusuz olayı tüm ayrıntılarıyla yansıtan ilk yazı dizisidir. Umarız, Türkiye'yi büyük devlet yapmak isteyenlere bir uyarı olur. Yoksa atıp tutmakla, vatan-millet-Sakarya nutukları savurmakla büyük devlet olunmaz. Bosna-Hersek'ten hiç değilse bu konuda bir ders alınmalıdır.
Reklam
Hazindir ki, Türkiye'de sorumsuz bir çevre var. Kendi kişisel çıkarları uğruna ya da "Kendi kendine ispat" güdüsüyle yalancı dünyalar yaratmak ve kendi yarattıkları bu yalancı dünyada kendilerini kahraman yapmak arzuları var. Bu arzu büyük ölçüde "Așağılık duygusu'ndan kaynaklanıyor.
Bildenberg'in amacı, ABD, Avrupa ve Japonya arasında "Dinler birliği" esas alınarak ortak bir dünya yönetimi kurmaktır.
Son yıllarda Türkiye'de hızlı bir toplumsal değerler erozyonu yaşanmaktadır. Rüşvet, iltimas ve adam kayırmacılık vb. gibi her devirde ve her ülkede rastlanabilen olgular, hazindir ki, Türkiye'de artık sınır tanımayan boyutlara ulaşmıştır. Bu yozlaşmanın kaçınılmaz sonuçlarından biri de devletin en çok sorumluluk gerektiren makamlarına bazı bilgisiz ve yeteneksiz kimselerin atanmaları olmaktadır.
Türkiye'de, gerçekte, "Şeriat"a bağlı bir Devlet düzeni kurabilmek hayalden de öte bir halüsinasyondur. Din'i Devlet işlerine alet edebilmek ise, öncekinden daha Zırva bir iddiadır. Siz 1990'lar Türkiyesi'nde, bir yetkilinin örneğin baştan aşağı zemzem suyuyla yıkanmış, namazında niyazında "Tam" Müslüman bir Devlet yetkilisi IMF ile, Dünya Bankasıyla, AET ile, NATO ile islami Şeriat'a uygun anlaşmalar imzalayabileceğini düşünebiliyor musunuz? Sadece Türkiye'de değil, dünyanın hiçbir ülkesinde -İran dahil - taraflardan biri, dinsel esaslara göre hazırlanmış bir "Petrol" ya da "Teknoloji" ya da "Ticaret" anlaşması imzalatmayı isteyemez. Bu koşullar altında "Şeriat Devleti" bir aldatmaca ve umacı işlevini görmektedir, o kadar.
Reklam
Türkiye' de gerçek "Gericiler" en kalın çizgilerle, "Biz Adam Olmayız' diyenlerle, "Bir Türk Dünyaya Bedeldir" diyenlerdir.
"Faiz"i Islamiyet de, Hristiyanlık da yasaklamıştır. Ama iki büyük din de bunu ortadan kaldıramamışlardır. işte bu bağlamda denilebilir ki, Peygamber'in döneminde bile TAM, SAF ve MUTLAK ŞERÍAT DEVLETÍ yoktu, olmamıştır. Olmayan bir Devlet tipini, bazı saf ve imanlı insanlarin önlerine bir UTOPÍA olarak koyduranlar bir taşla birçok kuş birden vurmaktadırlar, o kadar.
Dindar ya da Laik, ya da Ateist olmak sadece GERÇEK ÎNSANLARA özgüdür. ÇÜNKÜ HER DİN ANCAK GERÇEK ÎNSANLARLA VARDIR. ÎNANANLARI OLMAYAN BÍR DÍN OLAMAZ. AMA DEVLETÌ OLMAYAN BİR DİN OLUR.
Kur'an'da insan(lar)dan öncelikle kendi kendilerine "Düşünmeleri ve Akıl etmeleri" istenmektedir. "Önce İnan, Sonra Öğren" değil, "Önce Düşün/Akıl et, Sonra inan" istenmektedir.
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.