Larende’nin Varisleri Sözleri ve Alıntıları
Larende’nin Varisleri sözleri ve alıntılarını, Larende’nin Varisleri kitap alıntılarını, Larende’nin Varisleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaferler yitirdiklerimizle gölgelenir.
Sayfa 236Kitabı okudu
"Yeniçeri olmak ayrıcalıktı. Onlardan başka bir iş yapması beklenmiyordu. Her ay maaş alıyor, her mevsim yeni kıyafetler ediniyorlardı. Bunlara ek olarak her savaşta bahşiş ve giderleri içinde ek harçlık alıyorlardı. İşleri savaştı. Savaşla zenginleşiyorlardı. "
Sayfa 92 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"Tarih kazananları yazıyor ve kaybedenleri alaşağı ediyor."
Sayfa 222 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"İki Amasya'lı asker kimin daha cesur olduğuna bir türlü karar veremiyordu. Osmanlı askerleriydi hepsi. İki yıl önce Karaman'da Bengi'nin Karamanlı askerlerinin mahluk diye bahsettikleri, canavarlıklarından başka bir şey anlatmadıkları o Osmanlı askerleriydi işte bunlar. Ve görüyordu ki aynı gök kubbenin altında onlar da buradaydı. Hemen yanında. Yanı başında. Onlar da evliydi. Onların da aileleri vardı. Onların da çocukları vardı. Ve en can alıcısı, onlar da bir adamı takip ediyordu. Ve evet, işte onlarda insandı. Etten, kemikten. Cesaretleriyle övünüyorlar, bir zamanlar Karaman üzerine çıktıkları seferi unutmuş halde sohbet ediyorlardı. Kimin üzerine saldırdıkları önemsiz miydi bu kadar? "
Sayfa 393 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"Kapalı odasında, yalnız hayatında ; düşünceler içinde okudukları ile sarmalandığında hayat ne güvenliydi. Ama şimdi dışarda mücadele vardı."
Sayfa 79 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"Bir gün düşmanın. Bir gün sen. Savaşın doğası bu. Biri ölüyor. Sonunda herkes ölüyor."
Sayfa 193 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"Babalar oğullarının başarısızlığını asla hazmedemiyordu."
Sayfa 182 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"Demek ki Ecnebi Alp eski yeniçeriydi. Bu adam çok zeki olmalıydı. Yeniçeri Ocağına boş çocukları almazlardı. Ama disiplinsizlik yapanları da cezalandırırlardı."
Sayfa 92 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
Başındaki miğferi o kadar süslü ve işlemeliydi ki sahibini muhtemelen hiçbir şeyden koruyamazdı. Yirmi üç yaşındaki şehzadenin zırhı da komple altın kaplamaydı. Mehmet'in ağır zırhlı hali ve ter ile kan kaplı kıyafetinin aksine şehzade Süleyman yeni hamamdan çıkmış gibi tertemiz ve gösterişliydi. "
Sayfa 385 - Sarmal KitabeviKitabı okudu
"Tahta üvey annenin öz oğlu geçti. Ama halk unutmadı,halk unutur gibi görünür ve sonra bir şekilde yüreklendirerek hatırladığında isyan eder. Ettiler de. Üvey anne ve tahta geçen oğul tahttan indirildi ; dilleri ve burunları kesildi. Bu bir ilkti. İsyan gelenek oldu, ceza da öyle. "
Sayfa 279 - Sarmal KitabeviKitabı okudu