Le Fanatisme, ou Mahomet le prophète

Voltaire

Le Fanatisme, ou Mahomet le prophète Posts

You can find Le Fanatisme, ou Mahomet le prophète books, Le Fanatisme, ou Mahomet le prophète quotes and quotes, Le Fanatisme, ou Mahomet le prophète authors, Le Fanatisme, ou Mahomet le prophète reviews and reviews on 1000Kitap.
ZEYD "Gönül borcum, görevim, dinim. İnsanlığın el üstünde tuttuğu her şey, Beni eylemlerin en fenasını yapmaya itti."
ZOPIR "Krallıklar sadece korkaklık yüzünden kaybedilir." PHANOR "Ve belki sık sık da inatçı mukavemetten." ZOPIR "Öyleyse bırak yok olalım, kaderimiz bu olsun."
Reklam
Bize o kötülük günlerinin bittiğini söyleyenler; bir daha asla Simon bar Kohba [Roma’ya isyan eden Yahudilerin başı], Muhammed, Leiden’li John [Hollandalı anabaptist lider] gibilerini görmeyeceğimizi, dinî savaşın ateşinin tamamen söndüğünü söyleyenler, bence insan doğasına fazla teveccüh gösteriyorlar. Aynı zehir varolmaya devam ediyor ve salgın, çok açıkça görülmese de, dünyaya bulaşacak derecede zaman zaman patlıyor: Kendi dönemimizde de Cévennes’in [kısmî] Peygamberleri’nin kendi mezheplerinin tanrıları adına öldürdüğünü görmedik mi? (Önsöz - Voltaire'den Prusya Kralı'na, 1742)
Bana bu eserde Muhammed’i, işlemeye mümkün olmadığı bir suça mahkum ettiğim söylenebilir. Kont Boulainvilliers, zamanında onu Hristiyan dünyasını cezalandırmaya gelen büyük bir adam olarak tanıtmış; Bay Sale de Kuran’ı İngilizce’ye çevirmiş ve onu bir Numa veya Theseus olarak anlatmıştı. Ben de biri, meşru hükümdar olur, barışçıl yasalar üretir ve insanların sesine kulak verirse -Numa veya Theseus gibi- saygı duyulması gerektiğini kabul ediyorum. Ama köyüne nifak sokan bir deve sürücüsünün; kendini zavallı Kureyş’ten biri olarak gösterip, Cebrail melek ile konuştuğunu söyleyip, cennete gittiğiyle böbürlenip, orada her sayfası mantığa mugayir anlamsız bir kitabı elde ettiğine; ve bu eyleme saygı duyulmasını temin etmek adına kılıcı ve alevi taşıması gerektiğine, babaları öldürüp kızlarına sahip olmaya ve fethettiği yerlere onun dini yahut ölüm arasında seçim vermesine, kimse hiçbir koşulda hak veriyor gibi davranmasın. Tabii o kişi bir Türk olarak doğmadıysa ve hurafe, içindeki doğanın ışığını tamamen söndürmediyse. (Önsöz - Voltaire'den Prusya Kralı'na, 1742)
Eğer hurafe kendini o tarih boyu göze batan suçlarda açıkça belli etmediyse, toplumun gündelik hayatında her fesatta rolü olduğu yine görülür: Arkadaşlıkları bozar, akrabaları ayırır, bilgeleri ve değerli her şeyi ahmakların ellerinde harap eder... O fesat ki, Sokrates'i zehirleyen değilse bile, Descartes'ı şehirden sürendir. (Önsöz - Voltaire'den Prusya Kralı'na, 1742)
İnsanoğlunun doğasının, hurafeye nasıl kurban gittiğini görüyoruz: Kaç baba oğlunu bu yüzden evlatlıktan reddetmiştir? Kim bilir kaç kardeş birbirine bu yıkıcı ilke uğruna zulmetmiştir? (Önsöz - Voltaire'den Prusya Kralı'na, 1742)