Bu nedenle Lenin şöyle demektedir:
"Ezilen sınıfın kurtuluşu,yalnızca şiddete yer veren devrim olmaksızın değil,egemen sınıfın yaratmış olduğu Devlet iktidarı aygıtını da parçalanmaksızın mümkün değildir.."
Hayat öyle şeytanca bir maharetle teşkilatlandırılmıştır ki, insan nefret etmeyi bilmezse, içtenlikle sevmesi de imkansızdır. İnsan tabiatını bozan ve ona aykırı olan bu ruhun ikileşmesi zorunluluğu, bir yerde hayatı da yok ediyor.
Büyük sanatçının adını, anlamadığı ve sırt çevirdiği devrime yakıştırmak,ilk bakışta garip ve temelsiz görünebilir. Ama bir olayı doğru biçimde yansıtmadığı ortada olan birşeye de,o olayın aynasıdır denemez .
Nasıl ki insan bilgisi, kendisinden bağımsızca var olan tabiatı, yani gelişim halindeki maddeyi yansıtıyorsa, insanın toplum bilgisi, yani çeşitli felsefe, din, politika fikir ve doktirinleri de toplumun ekonomik rejimini yansıtır.