Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Besim Tibuk

Liberal Öfkenin Adı

Mehmet Emin Kazcı

Liberal Öfkenin Adı Sözleri ve Alıntıları

Liberal Öfkenin Adı sözleri ve alıntılarını, Liberal Öfkenin Adı kitap alıntılarını, Liberal Öfkenin Adı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim en büyük hatamız, biz uzun yıllardan beri devleti dinden korumaya kalkıyoruz. Aslında güçlü olan devlettir. Devlet dini korumalıdır. Devleti dinden koruyacağız diye insanların en temel haklarına savaş açmış, onları bir çok baskı ve yasakla sindirip yıldırmışız. Oysa dini devletten korusaydık, dindar insanları rencide etmezdik.
"İşsiz insanların kahvehanelerde garsonla gözgöze gelmemeye çalışması çok dramatiktir. Düşünün adam işsiz. Cebinde sadece bir çay parası varken kahvehaneye gider. O çayını öylesine ağır ağır, adeta bitirmemeye çalışarak içer ki, içme mi koklama mı olduğunu anlayamazsın. Bu arada, aralarda dolaşan garsonla kesinlikle gözgöze gelmemek için çabalar. Çünkü garsonun 'bir çay daha alır mısın' sorusu onun yüreğine ve onuruna inecek bir baltadan farksızdır. Siz hiç garsonun gözüne bakamama duygusunun yakıcılığını yaşadınız mı arkadaşlar? Ben yaşadım!"
Reklam
Tibuk'a göre sinirlenmesinin bir kaç nedeni var: Birincisi, bu kadar potansiyel imkanlara sahip o lmasına rağmen bu kadar kötü yönetilen bir ülkede her şeyi büyük bir sükunet içinde izlemeye çalışmak, normal bir insanın omuzuna yüklenmiş en ağır yük olmalıdır ve buna gerek de yoktur.
Burası doğal gazın, uçakların, otoyolların, insanların geçiş yeridir. Köprünün sahibisiniz. Burada ah vah etmeye gerek yok. Köprünün hakkını verip, yan gelip, zenginlik içinde yaşayacaksın. Bakın biz biraz akıl koyarak çalışsak, dünyanın en zengin ülkesi oluruz. işte kilit de Türkiye'nin coğrafyası ve bu köprüdür. Köprü olduğumuz zaman ne oluyor biliyor musunuz? Köprünün çok çalışması için ne olması lazım? Herkesle dost geçinmek lazım. Bitti. Köprü sana stratejik bir önem veriyor. Köprü sahibi olmak, sana herkesin saygı göstereceği bir durumdur.
Bu adamlar hayatlarında hiç bir iş yapmamışlar. Ülke ne kadar büyük krize girerse girsin, bunlar maaşlarını hep tıkır tıkır almışlar. Bir gün çek ve senetlerini ödeyemedikleri için evlerine haciz gelmemiş. İflası yaşamamışlar. Zarardan dolayı kepenk kapatmanın ne olduğunu hiç anlamamışlar. Dolayısıyla da alıyorlar ellerine hesap makinesini, vergiyi şu kadar artırırsak bu kadar gelir elde ederiz, şuna şu kadar zam yaparsak bu kadar kaynak elde ederiz gibisinden memurca çözümler dışında ne bir ufukları var, ne de mecalleri!
Reklam
Kendimi Çok Şanslı Sayarım "Evet, kendimi çok şanslı bir insan olarak görüyorum.Yaşadığım tüm sorunlara rağmen, şanslı bir hayatım olduğunu düşünürüm hep. Küçük yaşta çalışmak zorunda kalmam, genç yaşta gurbete çıkmam, 17 yaşımdan itibaren kendi mesuliyetimi ve ailenin mesuliyetini üstlenmem, başarılarım, başarısızlıklarım hepsi, hepsi benim şansımdır. İnsan sürekli iyi şeyler yaşamışsa, bunda yapay bir taraf vardır derim. Başarısızlıklar yaşayacaksınız ki, kendinizi sınayın; buna imkanınız olsun. Başarısızlıklar yaşamamış insan, hiç fırtınaya yakalanmamış kaptana benzer. Hiç fırtınaya yakalanmamış kaptan, kaptan değildir. Birkaç fırtına geçirecek ki, kaptan olsun! Hatta, gemisi batmış kaptan daha da tecrübelidir. Gemi batarken ne yaptığı, nasıl davrandığı, ne gibi tepkiler verdiği bir kaptan için inanılmaz bir sınav ve tabii tecrübedir. Dolayısıyla, kendimi çok şanslı addediyorum. Dönüp geri baktığım zaman görüyorum ki, çok değişik yerlerden, çok çeşitli ortamlardan geçmişim. Bunlar planlanamazdı, isteyerek yapılamazdı. Kendiliğinden gelişmiş olaylardı ama, netice itibariyle bana çok şey kattılar. Örneğin, iş hayatımda ihanete de uğradım ama, bu bile tecrübedir diye düşü­nürüm. Suni bir ihanetle tecrübe sahibi olamazsınız. Gerçekten yaşamanız lazım."
Bir şeyi hiç unutmamak lazım. Büyük olmanın raconu vardır. Büyük ve güçlüyseniz, büyük ve güçlü gibi davranacaksınız. Bu da hoşgörüdür. Büyük ve güçlü devlet; hoşgörü­lü davranır, aynı; büyük ve güçlü bir insanın hoşgörülü davranacağı gibi.
Tibuk, biraz da muhataplarını ticari yönden kendine hayran bırak­mış olmanın gururuyla "Benim şimdiye kadar beceremediğim hiç bir iş olmamıştır" der. Aldığı cevap pek keskindir: "Demek ki hedefini hep küçük tutmuşsun!" Tibuk, bu sözü ömrünce unutmayacaktır.
" Kötümserliğin bir faydası yoktur ki. Yaşam bir nehir gibi akıp, geçiyor. Nehirden aşağı yüzünüz gülerek gidin, çok daha iyi edersiniz. Çünkü, zaten nehirden aşağı gidiyorsunuz, öyle d eğil mi? Somurtarak, söylenerek gitmeniz hiçbir şeyi değiştirmez ki!"
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.