Livaneli Kitabı
Onur Bilge KulaLivaneli Kitabı Sözleri ve Alıntıları
Livaneli Kitabı sözleri ve alıntılarını, Livaneli Kitabı kitap alıntılarını, Livaneli Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üzüntü çürütür insanı , kız öfkelen küfür et ama üzülme .
Ülkelerindeki haksızlıklara karşı çıkarak , insancıl bir düzen için uğraşan ve bu yüzden sürgüne gitmek zorunda olan yazarlar olarak Seghers ve Livaneli'yi benzestiren bir başka yön , bu iki yazarın kültürlerine ve dillerine karşı sergiledikleri eleştirel sevgidir. Livaneli'nin Türkiye , Türk kültürü ve diline ilişkin sevecen tutumu Sevdalım Hayat'ta görülebilir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Edebiyat , müzik , senaryo yazarlığı ve film yönetmenliği gibi birçok alanda başarılı yapıtlar üreten bir sanatçı nasıl nitelendirilebilir , diye düşünürken , Hegel'e ilişkin bir tanımlamayı anımsadım. Bu tanımlamadan esinlenerek , sanatlar arasında dolaşan , sanatları biresimleyen , sanatsal cogullugu estetik üretiminde somutlastiran Livaneli'nin , " sanatları kişiliğinde somutlastiran sanatçı" olarak nitelendirilmeyi hak ettiği kanısına vardım.
Sayfa 17Kitabı okudu
Alman Felsefeci Wilhelm Weischedel Felsefenin Arka Merdiveni adlı kitabında Hegel'i " dünya tininin kisilesmis hali" diye nitelendirir( Weischedel 1988, s.209) Hegel felsefesinde önemli bir yer tutan "tin" , insanın her türlü düşünme eylemini ve bunların sonuçlarını anlatan bir kavramdır. Konuya böyle bakınca , Hegel'in söz konusu nitelendirneyi fazlasıyla hak ettiği öne sürülebilir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Livaneli , hemen bütün yazılarında , denemelerinde , edebiyat ve müzik yapıtlarında , hem Hegel'in sözünü ettiği " tinin en yüksek ilgisini bilince çıkarmak" için uğraşmıştır hem de insanları sanatın insancillastirici ve özgürleştirici özü üzerine düşünmeye ozendirmistir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Türkiye'ye " tekrar kesin dönüş" ile birlikte , Livaneli'nin yaşamının toplam 11 yıllık göçmenlik , siginmacilik ve sürgünlük karışımı Stockholm kesiti de son bulur.
Sayfa 85Kitabı okudu
Bu saptamalar , Nâzım Hikmet'in , " toplumcu gerçekçilik " olarak kavramlastirilan edebiyat anlayışını savunduğunu ; yazınsal üretimin toplumsal - siyasal çelişkileri ve çekişmeleri yansıttığını veya yansıtması gerektiğini düşündüğünü sergilemektedir.
Sayfa 48Kitabı okudu
Bu belirlemeler , öznel bir ürün olan sanat yapıtlarına ilişkin her türlü degerlendirimin de öznel olduğunu ortaya koyar.
Sayfa 192Kitabı okudu
Ayrıca , böyle durumlar , bir olmuslugu anlatmaz; şiddetli bir oluşunu anlatır.
Sayfa 284Kitabı okudu
Ne olursan ol hayal kırıklığım olma çünkü orası çok kalabalık seni taniyamam.