Bir evin bir bedeni, bir ruhu olabilir mi? Bizimki yüzlerce yılın yağmurundan ve güneşinden sonra boynunu bükmüş, yorgun düşmüştü, ama sıra içinde oturan nere kol kanat gelmeye gelince ondan iyisi bulunmazdı.
Kalemim hatıralarımın peşinden koşarken, kendime ilişkin pek çok şey öğrenmeyi umduğumu gizleyecek değilim; geçmişi deşmekte özgür bırakılan bellek bizleri daima kendimize ilişkin bilgilerle ödüllendirmez mi?
Dayımın sözlerini duyar gibi oluyorum: “Sevgili Berekiah, yaşam karşımıza hiçbir yere varmayan bir yığın yol, uçurumlara açılan kapılar, kilitli kapılara çıkan basamaklar çıkarır durur.”