İki çeşit görsel hatırlama vardır: biri aklınızın laboratuvarında bir görüntüyü ustalıkla yeniden kurduğunuz zamanki hatırlama öteki ise gözlerinizi kapattığınızda, göz kapaklarınızın iç tarafında sevilmiş bir yüzün eksiksiz optik izdüşümünü, tüm doğal renkleri içinde küçük bir hayaleti geçen çağrıştırıverdiğiniz hatırlama.( İşte Lolita’yı da böyle hatırlıyorum.)