Bir yazarı sevdiysem eğer tüm eserlerini okumaya gayret gösteriyorum. Nitekim o kişinin düşün dünyası ve hayal gücünden maximum şekilde nemalanmak için. Marquez de o yazarlardan birisi benim için.
Kolera Günlerinde Aşk eserini diğer eserlerine nazaran daha az beğendiğimi söyleyerek başlayacağım. Tabi bu değerlendirme yazarın kitapları arasında bir değerlendirme, farklı romanlarla karşılaştırmayı pek tercih etmem.
Diğer kitapların aksine bu romanı daha renksiz ve bir pembe dizi edasında geçtiğini söyleyebilirim. Okumayan birisi bir şey kaybeder mi? Belki bir miktar, ne aradığında bağlı.
Uzun soluklu, yüzyıl süren bir aşk serüvenini konu alıyor. Güzel bir kadın ve onun başarılı soylu eşi. Bir de 15 yaşında bir mektup arkadaşlığıyla başlayan ona hayatı boyunca bağlılık yemini etmiş ancak hayatlarının sonuna değin neredeyse hiç görüşemeyen çocukluk aşkı olan, gayrimeşru doğan bir adam. Bir evlilik ve yalnız yaşayan bir kazanova etrafında dönen bir kitap.
Roman uzun sayılabilecek bir roman, her karakter derinlemesine incelenmiş, yazarın alışkanlığı olduğu gibi size adeta bir dost kazandıracak denli tanıştırıyor karakterler ile. Ancak diğer eserlerinde olduğu gibi ve bana büyük haz veren renkli betimlemeler yoktu bu eserde. Yine ekseri yaptığınun aksine büyü katmamış, salt gerçekleri ön planda tutmuştu.
Pek akıcı bir kitap olduğunu söyleyemem ancak dil olarak ustaca yazılmış, oturaklı bir roman. Her ne olursa olsun bir aşk romanı okunacaksa Gabriel Garcia'dan okunsun diyelim ve incelemeyi bitirelim.
