Lübnan Gönderileri
Lübnan kitaplarını, Lübnan sözleri ve alıntılarını, Lübnan yazarlarını, Lübnan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Riyad El Sulh suikastına giden süreç
Ancak, rejim karşıtı asıl tehdit Lübnan'ın da içinde yer aldığı Arap coğrafyasında büyük Suriye devletinin kurulmasını savunan ve bu düşüncelerinden dolayı Fransızlar tarafından uzun yıllar cezaevinde tutulan Antoine Saadeh'ten gelmiştir. 1932 yılında kurduğu Suriye Sosyal Nasyonalist Partisi'nin liderliğini yürüten Saadeh, hem Fransız yönetimi döneminde hem de sonrasında Arap milliyetçiliğini savunan ve Suriye ile Lübnan'ın birleşmesini destekleyen bir lider olarak öne çıkmıştı. Saadeh, Temmuz 1949 tarihinde Lübnan rejimini devirmek için harekete geçtikten 48 saat sonra yakalanmış ve kısa bir yargılamadan sonra altı partiliyle birlikte idam edilmiştir. Saadeh'in Huri iktidarı döneminde idam edilmesi Arap milliyetçisi Sünnilerin tepkisine yol açtı. İdamdan hemen sonra Suriye taraftarı Arap milliyetçileri Sünni Başbakan ve rejimin en önemli destekçisi olan Riyad el Sulh'a karşı suikast düzenledi. Bu eylem hem rejimi zayıflattı hem de Sünni ailelerin Huri iktidarına olan desteğini geri çekmesi sürecini hızlandırdı.
Sayfa 72 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Bişare el Huri, Maruni ailelerden Franjiye ailesiyle işbirliği yapmıştı.
Sayfa 71 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Büyük Lübnan Devleti'nin kurulmasına en büyük muhalefet, Suriyeli milliyetçiler ile Dürzilerden geldi. 1920-1923 arası dönemde Lübnan ve Suriyeli milliyetçiler Suriye ile Lübnan'ın tekrar birleşmesi yönünde birtakım sivil gösteriler gerçekleştirdi. Milliyetçilerin Fransa karşıtı tutumu Manda yönetiminde farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Fransa'nın Suriye Yüksek Komiserliği Genel Sekreteri Robert de Caix, Yüksek Komiser General Gouraud'un aksine Hıristiyanların çoğunluğu oluşturduğu bir Lübnan Devletinin oluşturulmasını savunmaktaydı. Caix, özellikle Trablus ve Baalbek bölgesinin Suriye'ye geri verilmesi durumunda hem Fransız karşıtı muhalefetin azalacağını hem de Hıristiyanların çoğunlukta olduğu bir Lübnan Devletinin yaratılacağını ileri sürmekteydi. Nitekim, Mutasarrıf'lık sınırları kabul edilmiş olunsaydı nüfusun %79'unu Hıristiyanların oluşturduğu bir Lübnan devleti kurulmuş olunacaktı. Ancak, Paris'in ve Marunilerin sert muhalefeti, böyle bir projenin gerçekleşmesini engellemiştir.
Sayfa 50 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Cebel Lübnan sorunu bu yüzden doğmuştu.
Suriyeli milliyetçilerin muhalefetine rağmen Fransız yetkililer 1920 Ağustosunda Beyrut, Beka, Trablusşam, Sayda ve Sur'u kapsayan bir büyük Lübnan devleti kurulacağı yönünde bazı açıklamalarda bulundu. Oysa güney Lübnan'da yaşayan halk tarihsel bağlarının güçllü olduğu Hayfa'ya, Beka'dakiler de Şam merkezli Suriye topraklarına bağlanmayı beklemekteydi. Yüzyıllardır Lübnan Dağı merkezli gelişmelerin dışında kalan bu bölgeler kendilerine özgü bir yönetim ve kültürel yapıya sahipti. Nüfusunun çoğunluğunu Şii ve Sünni Müslümanların oluşturduğu Trablus, Sayda ve Sur'da yaşayan halk Dürzi-Maruni merkezli Lübnan Dağı'nın bir parçası olmayı beklememekteydi.
Sayfa 49 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Patrik, Haçlı seferleri sırasında Maruniler ile Fransızlar arasında oluşan işbirliğine dikkat çekmiş ve Marunilerin Antakya'dan çıktıktan sonra Fenikelilerin yaşadığı topraklara yerleştiğini ve ondan iyi birer Hıristiyan yaptıklarını öne sürmüştür. Bu noktada Patrik İlyas'ın I. Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki Partisi'nin liderlerinden Cemal Paşa'nın Marunilerin otoritesini ortadan kaldırma girişimlerine karşı verdiği mücadeleden dolayı hem Fransızlar hem de Maruniler arasında milli bir kahraman olarak görülmekte olduğunu belirtmekte yarar vardır.
Sayfa 49 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Bu yüzden Falanjist Maruniler işgalci İsrail'i desteklemiştir.
Nitekim Büyük Lübnan Devleti'nin fikir babalarından biri sayılan Maruni Patriği İlyas Huvayik (1889-1931 arası bu görevi yürütmüştür) tarihi Fenike toprakları üzerinde bir Hıristiyan devletin kurulmasını savunmuştur.
Sayfa 49 - Dora YayınlarıKitabı okudu