Lüp Lüp Makinesi
Muzaffer İzgüLüp Lüp Makinesi Quotes
You can find Lüp Lüp Makinesi quotes, Lüp Lüp Makinesi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sabırla bekledim ay başını. Hergün vitrinin önünden geçerken, baklavayla konuşuyordum.
"Al beni" diyordu, "Sabırlı ol" diyordum.
Yo, aslında sabreden bendim, baklava değil.
Sayın başkan , yemeğini yer, geğirir, sonra açık sarıya boyanmış balkonuna çıkarak uzaklara, uzaklardaki ulusuna bakardı. Ama görmezdi ulusunu. Ulusundan haberi, salt başbakanı, bakanları yoluyla alırdı.
Sayfa 28 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Unutmuşum. SKSJDDKJSKF
+ Peki ya şu kıçımın üzerindeki kan rengi madalya?
- Efendimiz , basur ameliyatı olduğunuzun gecesinde, siz daha kendinize gelmeden sayın başbakanımız tarafından takılmıştı.
+ Haa. Unutmuşum.
Sayfa 30 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Kem gözlere gelsin... Emekçi Bayram Ali abimin 9 yıllık emeğiydi :(
Ne önemi vardı sanki Bayram Ali Bey için sağ ayağını kaval kemiğinden kırmanın, ah şu pantolon kapkara olmasaydı...
Sayfa 97 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Dört yıldır hiç baklava almadım. Son kez aldığım baklavanın kilosu kaç liraydı, onu da anımsamıyorum, ya gereksinme duymamıştım baklava yemeğe, ya da gözüme çarpmamıştı vitrinlerde.
Canım bal tutan parmağını yalar demişler, elbette çalacaksın!
Sayfa 176 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Kim yiyor bu baklavaları gerçekten...?
Evde ne söyleyeceğim karıcığıma, ne diyeceğim, "İşte bu baklavayı şu paraya aldım" Nasıl diyeceğim bunu? Çünkü sorumlu o. Geriye kalan parayla üç çocuk, ben , kendisi ve annesi,bizi geçindirmek zorunda. Paranın on dörtte birinin ilk gün içerisinde yitip gitmesi affedilmez. Hatta bunun üzerine kızılca kıyamet kopar.
Sayfa 18 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Çağla badem çıkınca çerezcinin bir gözü kör olurmuş, erik çıkınca iki gözü kör olurmuş; ikisi de baharın yazın müjdecisi, kim yer ondan sonra çerezi. Tatlı da öyle, yazın onca geçtim o tatlıcı dükkanının önünden hiç gözüme ilişmemişti, ama soğuklar başlayınca ilişiverdi gözüme.
Bu kez tam tersi oldu, olur mu olur, köyün
hocasının oğlu Celal, babasının değil köyün de baş belasıydı. İçki onda, kumar onda, içip içip nara patlatmak onda. Öyle ki hırsızlık yaptığı bile söylenir, hatta yakalanır, ama babası Hafız Mehmet köyün hocası olduğu için örtbas edilirdi.
Hani buradayken hiç camiden çıkmaz , elin den tesbihi düşürmez, iki sözünün biri, " Çok şükür ya Allah" olur da, çeker Almanya'ya gider, iki yıl sonra geldiğinde bir bakarsınzı ki,
- Üf yahu, bu köyde şöyle bira içecek bir yer bile yok, der. Namaz nerede, niyaz nerede, dua nerede, oruç nerede?