Hani buradayken hiç camiden çıkmaz, elinden tespihi düşürmez, iki sözünün biri, "Çok şükür ya Allah" olur da çeker Almanya'ya gider, iki yıl sonra geldiğinde bir bakarsınız ki,
-Üf yahu, bu köyde şöyle bira içecek bir yer bile yok, der.
Her bi şeyin bi tarifesi var baba, yasin yüz mark, mevlit üç yüz mark, hatim indirme beş mark, ölü yıkama, yasini, yedisi, kırkı, elli ikisi hepsi içinde altı yüz mark...