Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3 Sözleri ve Alıntıları
Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3 sözleri ve alıntılarını, Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3 kitap alıntılarını, Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esnerken niçin ağzımızı kapatıyoruz?
Esnerken ağzın kapatılması, çevreye rahatsız edici bir görüntü vermemek
ve ağzın içinin görünmesini önlemek için yapılan kibarca bir davranış şekli
olarak düşünülebilir ama bü davranışın kökeninde nezaket değil korku
yatıyor. Esnerken yapılan derin nefes alıp verme sırasında ruhun, yani
yaşamın ağızdan
Hapşıranlara niçin 'çok yaşa' denilir?
Hapşıran bir kişiye ‘çok yaşa’ demek adeti hemen hemen her kültürde
vardır. Anlam olarak biraz değişik de olsalar sonuçta aynı kapıya çıkarlar.
Hapşıranlara İngilizlerin ‘God bless you’, Almanların ‘gesundheit’,
İtalyanların ‘felicita’ deme adetlerinin kökeni, hapşırmanın kişi için önemli
bir
Yılan niçin tıp branşlarının sembolüdür?
Yılan deyince insanların çoğunda olumsuz çağrışımlar oluşur. Bırakın
karşılaşmayı isminin geçmesi bile insanı ürkütür. ‘Yılan gibi' deyimi sinsice
ve haince kötülük yapan, soğuk ve hainliği davranışlarına yansıyan
sevimsiz kişiler için kullanılırken yılanla ilgili deyimlerin hiçbirinde olumlu
bir
Yazı-tura atmanın kökeni nedir?
‘Yazı-tura’ günümüzde, havaya atılıp yere düşen bir madeni paranın üstte
kalacak tarafını önceden bilmeye dayanan basit bir şans oyunu olarak
bilinir. Oysa tarihin derinliklerinde çok ciddi bir şekilde insanların
kaderlerini tayin etmede kullanılmıştır.
Antik çağlarda insanlar yaşamları konusundaki önemli
Niçin çocuklara bebeği leyleğin getirdiği söylenir?
Annenin yeni bir bebeği dünyaya getirmesi evin diğer küçük çocukları için
hep şaşırtıcı olur. Kendi bebekliklerini hatırlayamadıkları için bu sürekli
ağlayan, mama bekleyen, özel ilgi isteyen yeni varlığın nereden ortaya
çıktığı, en çok sordukları sorulardan biridir.
Bebeği leyleklerin
Kırk sayısının gizemi nereden geliyor?
Hemen hemen bütün kültürler sayılarla ilgilenmiş, hatta sayıların
yaşamdaki rollerini biraz da abartmişlardır. Filozoflar da her şeyi sayı ite
açıklamaya çalışmışlar, sayıların gizli, ahlaki ve sembolik güçleri olduğunu,
alemin bile belirii sayısal ilişkilere göre yaratıldığını ileri sürmüşlerdir.
‘ 1 ’
Doğum günü kutlama adeti nereden çıkmıştır?
Günümüz insanlarının her sene kutladıkları doğum günü adeti tarihteki
uygulamalarla tam bir tezat oluşturur. Çok eski çağlarda kişiyi ölüm
yıldönümü ile anmak adetti. Kadınların ye çocukların bu gibi yıldönümleri
ile alakaları yoktu. Zaten kimsenin doğduğu gün bir yere kaydedilmiyordu
ki
Çin Seddi uzaydan bakıldığında görülebilir mi? Bu görüş nereden, kimden doğdu belli değil. Bir kere burada uzay denilince gezegenler ve ışık yılı bazında uzaklıktaki yıldızlar kastedilmiyor. Gözlemin yapıldığı yer olarak dünya üzerinde yörüngede dönen, insan yapısı uzay araçlarından çekilen fotoğraflar ve astronotların gözlemleri esas alınıyor.
eski çağlarda Katolik kilisesi, insan vücudu üzerinde bilimsel çalışma yapanların, insan vücudunu kesip biçmelerini hoş karşılamıyordu. însan kadavrası üzerinde çalışma imkanı bulunamadığından anatomik çalışmalar kurbağalar ve fareler üzerinde yapılıyordu.
Kurbağanın dolaşım sisteminin şeması bugün bile okullarda öğretilir. Bu şemada kalbe giren ve çıkan anadamarlar, kalbın üzerinde iki geniş yay oluştururlar. Bu yaylarla birlikte kurbağanın dolaşım şeması kalp sembolünün aynıdır. Hertner, o çağlarda bu damarların da kalbin bir parçası olarak düşünüldüğünü ve insan kalbinin kurbağanınkinden pek farklı olamayacağı sanıldığından, kurbağanın dolaşım sisteminin, kalp sembolü olarak benimsendiğini ileri sürüyor.