Selamlar, kitabımız 3 hikayeden oluşuyor. Fakat benim en sevdiğim, kitaba da ismini veren ilk hikaye oldu: Lyon’da Düğün. Bu yüzden ilk hikayeden biraz daha fazla bahsetmek istiyorum. Diğer iki hikaye de fena sayılmazdı ama fazlasıyla açık uçluydular, klasik Stefan Zweig :)
Lyon’da Düğün müthiş duygusal bir hikayeydi. Kim bilir ne hayatlar, ne aşklar, ne sonlar gelip geçmiştir dünyadan. Yazar da büyük ihtimalle bu olaylardan esinlenerek çok güzel bir eser çıkarmış ortaya. Yoğun duygular içerisinde okudum. Sürükleyiciliği olsun, olayı anlatış şekli olsun insanı içine çeken ve o hisleri yaşatan hüzünlü ve duygusal bir hikayeydi. Çerez niyetine okumuş olsam da çok hoşuma gitti.
“İnsanoğlu, yaşadıkları ve yaşattıkları ile ümitsiz vaka. Kendi içinde, kendini "kaybeden dava" gibi..”
İyi okumalar.