Maalesef Türkiye

Ahmet Kekeç

Featured Maalesef Türkiye Posts

You can find Featured Maalesef Türkiye books, featured Maalesef Türkiye quotes and quotes, featured Maalesef Türkiye authors, featured Maalesef Türkiye reviews and reviews on 1000Kitap.
152 syf.
8/10 puan verdi
Maalesef Türkiye
Maalesef Türkiye
Ahmet Kekeç
Ahmet Kekeç
Ahmet Kekeç
Ahmet Kekeç
'in okuduğum ikinci kitabı oldu. 93 dolaylarında dönemin siyasetini, toplumsal olaylarını anlatan günlük yazılan yazılardan oluşan bir kitaptı. Genel olarak içinde ki tespitleri sevdiğimi söyleyebilirim ama bazı yerler çok durağandı bence yani konular daha o döneme uygundu, sosyolojik tespitleri ise harikulade idi çünkü bu sosyolojik sıkıntılar sadece 90larda değil, günümüzde de hâlâ devam etmektedir. Beğenmedigim yerler olmasa daha iyi olurdu ama bu haliyle bile bütün olarak çok iyi ...
Maalesef Türkiye
Maalesef TürkiyeAhmet Kekeç · Emre Yayınevi · 19964 okunma
Okumuyoruz. Okuyanı keriz yerine koyuyoruz. Dahası, okumadığımız için "gülünç" ve "acıklı" hatalar yapıyoruz. Sonra da, "Allah Allah, Türkiye neden batıyor yahu diye hayret ediyoruz.
Reklam
Televizyona çıkıp 60 milyonun huzurunda "Tahir Olgunun (Tahir Alangu demek istiyor!) önemli bir edebiyat eleştirmeni olduğunu söyleyenler mi ararsınız, Kaşgarlı Mahmutla röportaj yapabilmek için günlerce Edebiyat Fakültesi'nin koridorlarını arşınlayan gazeteciler mi, Seyyid Kutub'a mektup yazıp, "Yeni çalışmalarınız var mı? Varsa onlardan birkaçını adresime ücretsiz olarak gönderebilir misiniz?" diyen cami imamlarını mı, ne ararsanız...
Batı'nın "uygarlaşma" diye allayıp-pullayıp "geri ülkelere kaktırdığı "fenomen", esasta, semit Yahudilere, Müslümanlara, sarılara, kırmızılara, siyahlara karşı yürütülen "savaşın adıdır bana kalırsa ve bu savaş süreç içinde "sömürgecilik" olarak temayüz etmiştir.
Türkiye'de kemalist söylemin en rahat kullandığı suçlamalardan birisi "gericilik'tir. Gericilik yaftasının boynunuza takılması için "Cumhuriyet reformları'nın bir kısmını tasvip etmediğinizi ifade etmeniz yeterlidir. Türkiye'de "ilericilik-gericilik" sınıflandırmasını tersyüz eden ilk kişi, Allah gani gani rahmet eylesin, Prof. İdris Küçükömer'di. Küçükömer'e göre Jöntürkler, İttihat ve Terakki, Cumhuriyet Halk Fırkası, CHP ve sol entelijansiya "gerici" çizgiyi; Hürriyet ve İtilaf, DP ve Adalet Partisi de "ilerici" çizgiyi temsil ediyordu. Yaşasaydı, ihtimal ki, Özal dönemi ANAP'ıyla RPyi de "ilerici" sınıflandırmasına dahil ederdi. Çünkü, birinci çizgiyi oluşturan düşünce, halkı "biat" eden, "pasif" ve "yönetilen" bir varlık olarak görmek istiyordu. Tepeden inmeci ve "totaliter"di... İki yüzlüydü.
Bırakın memleketi, siz önce kendinizi kurtarın. Yani, okuyun. Kitap, dergi, gazete... Ne bulursanız.
Reklam
Sömürgecilik, çünkü, Batı'nın "bir avuç Avrupalı'nın teknik üstünlüğüne yaslanarak adım adım bütün yeryüzünü ahtapot kolları arasına" alması, "kendileştirmesidir. Bu kendileştirme ameliyesine şimdilerde "globalizm" tabir ediyorlar. Yeni Dünya Düzeni.... Batı'yla entegrasyon... Avrupa Birliği.. Çağdaşlaşma...
Güler misin, Ağlar mısın?
Vaktiyle, çalıştığım bir gazetede "Okuyucu anketi" düzenlenmişti. Ankette ki sorulardan biri de, "Gazetemizde hangi yazarların yazmasını istersiniz?" şeklindeydi. Öyle ilginç cevaplar geldi ki, sapıtırsınız... Ama biri, özellikle biri çok ilginçti, hâlâ saklıyorum. İlahiyat'ta öğrenciymiş, ismi mahfuz... Şu yazarların yazmasını istiyormuş: 1.
Muhammed İkbal
Muhammed İkbal
. 2.
İmam Gazali
İmam Gazali
. 3. Muhammed Cevdet (Kimse artık). 4.
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub
. 5.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
...
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.