Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları

Fernand Braudel

Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları Posts

You can find Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları books, Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları quotes and quotes, Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları authors, Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları reviews and reviews on 1000Kitap.
Bir tüccar her zaman alıcılar,mal sağlayıcıları,borçlular ve alacaklılarla ilişki halindedir.Bu ajanların ikamet yerlerini bir haritaya aktarırsınız bütünü bizzat tüccarın hayatına hükmeden bir mekan resmi olacaktır.
Sayfa 158
Türkiye’deki gibi konuşursak, bir sipahilikle, hükümdarın -toprak hukuken ona aittir- verdiği ve hak sahibinin ölümünde geri alacağı bir varlıkla ödemektedir. Demek ki hiçbir soyluluk, elinden sürekli olarak kaçırılan böylesi bir toprakta kök salamaz. Bernier “krallığın tüm toprakları ona (Büyük Moğol) ait olduğundan, bunun sonucunda ne düklük, ne markilik, ne toprağa dayanan ve kendi gelirleriyle, mal varlıkları sayesinde geçinen hiçbir zengin aile yoktur” diye açıklamaktadır.
Reklam
İslam alemindeki durum, kökleri itibariyle farklı olmakla birlikte, sonuçları ilginç bir şekilde aynı olmaktadır. Farklı konum: üst sınıf değişmeye değil de, değiştirilmeye bir türlü son vermemektedir. İstanbul’daki Osmanlı sultanı bunun tipik örneğini sunmaktadır: üst toplumu, gömlek değiştirir gibi değiştirmektedir. Hıristiyan çocukların
Kabın içine konulmuş, önlerine engel çıkartılmış ve ışığa doğru, toplumsal başarının eşiklerine doğru büyüyen aileler, engel varoldukça pintiliğe, hesaba, ihtiyata, birikimin erdemlerine mahkûmdurlar. Üstelik, onların üzerindeki soyluluk müsrif, gösterişe düşkün ve ekonomik olarak narin olduğu için, bu soyluluğun terkettiği veya alınmasına izin verdiği şeyler, komşu sınıfın eline geçmektedir.
Dünyanın geri kalanı, tıpkı Avrupa gibi, yüzyıllardır üretim yapma gereklilikleri, mübadele zorunlukları, paranın acelecilikleri tarafından işlenmiştir. Bu bileşimlerin ortasında, belli bir kapitalizmi haber veren veya gerçekleştiren bazı işaretleri aramak saçma mıdır? Deleuze ve Guatteri gibi “kapitalizmin hiçbir toplum biçiminin, belli bir tarzda olmak üzere, yakasım bırakmadığı”nı istekle söyleyeceğim, en azından kavradığım biçimi ile kapitalizmin. Ama kıvırtmadan kabul edelim ki, inşa Avrupa'da başarıya ulaşmış, Japonya’da taslağı ortaya çıkmış, adeta tüm diğer yerlerde başarısız olmuştur (istisnalar kuralı teyid ederler), ama buralarda tamamlanamadığını söylemek daha iyi olacaktır. Bunun iki büyük açıklaması vardır, bunlardan biri ekonomik ve mekânsal, diğeri de siyasal ve toplumsaldır. Bu açıklamaların ancak taslağı çizilebilir. Ama Avrupalı ve Avrupalı olmayan tarihçiler tarafından iyi planlanmamış ve yeterli ölçüde toplanmamış veriler çerçevesinde yürütülecek, böylesine bir araştırma ne kadar yetersiz ve sonuçta olumsuz olursa olsun, bu araştırma aşikâr başarısızlıkları, kapitalizm hakkında hem bütünsel sorun olarak, hem de Avrupa’nın özel sorunu olarak tanıklıklar getirmektedir.
Kapitalizm Akla mı Eşittir Bilimsel zihniyet ile akılcılığın Batı’daki gelişmelerinin, Avrupa’nın ekonomik atılımını sağladıklarına dair olanıdır.
Reklam
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.